10. Hukuk Dairesi 2018/4251 E. , 2020/2197 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı Kurum, 12.03.2014 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremez durumuna giren sigortalıya bağlanan gelir ile yapılan tedavi masraflarından oluşan Kurum zararının onay, sarf tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
II-CEVAP
Davalı vekili, davalının bir kusurunun bulunmadığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davanın kısmen kabulüne,
1-86.716,23 TL Kurum zararının 10/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-7.945,76 TL tedavi giderinin 29/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
B-BAM KARARI
Davacı Kurum ve davalı vekillerinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK"nın 353/ 1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı Kurum vekili ile davalı vekili istinafta ileri sürülen sebeplerle kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte bulunan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 21/1. maddesi olup, kusurun belirlenmesinde, mahkemece, öncelikle iş kazasının ne şekilde olduğu, dosya içeriğindeki tüm deliller takdir olunarak, varsa çelişki giderilerek belirlenmeli ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, kusur oran ve aidiyeti konusunda bilirkişi incelemesine gidilmelidir.
Meydana gelen olay nedeniyle hükme esas alınan kusur raporunda; davalı şirketin %60 sigortalının %35, ...,... İşgüvenliği firmasının iş güvenliği uzmanı olan ...’un %5 oranında kusurlu olduğu, kabulüyle karar verilmiş ise de, iş güvenliği uzmanına kusur izafe edilmesi hatalıdır.
Öte yandan, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik geliri bağlanan sigortalının sürekli iş göremezlik derecesinin %42,2 oranında olduğu 28.08.2016 tarihinde kontrol gerekir şeklinde ibarenin bulunduğu anlaşılmakla, söz konusu tarihte kontrolün sağlanıp sağlanmadığı ile sürekli iş göremezlik derecesinde bir değişmenin bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise yeni değere göre baştan itibaren bağlanması gereken ilk peşin değerli gelir ve kontrol tarihine kadar yapılmış olan fiili ödemelere ilişkin bilgi ve belgelerin davalı Kurumdan sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 10/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.