16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4546 Karar No: 2019/621 Karar Tarihi: 06.02.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4546 Esas 2019/621 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen bir kararda, suçlu olarak görülen kişinin silahlı terör örgütüne üye olması suçlamasıyla birlikte mahkumiyet kararına varıldığı belirtilmiştir. Temyiz başvurusunun esastan reddedildiği belirtilen kararda, suç tarihinin doğru olarak belirlendiği ve yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı belirtilmiştir. Kararda ayrıca, TCK'nın 314/2, 62/1, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddelerine atıfta bulunulmuştur. Bu kanun maddeleri, sırasıyla silahlı terör örgütüne üyelik, suçun işlenmesi sırasında kullanılan silahın cezalandırılması, suçun niyet kısmı, suçun işlenmesi sırasında ölümle sonuçlanması durumunda uygulanan ceza artırımı, suçun azmettirilmesi ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddesinde yer alan terör örgütüne yardım etme suçlarını kapsamaktadır.
16. Ceza Dairesi 2018/4546 E. , 2019/621 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62/1, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı,başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Suç tarihinin temadinin kesildiği yakalanma tarihi olan “21.08.2016” tarihi yerine gerekçeli karar başlığında “2016 ve öncesi” olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiş; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 06.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.