4. Hukuk Dairesi 2015/14420 E. , 2017/1789 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 29/11/2012 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız el koymadan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, kendisine ait çekici ve römorka göçmen kaçakçılığı suçunda kullanıldığı iddiasıyla el konulduğunu yapılan ceza yargılaması sonucunda kamu davasının zaman aşımından düşmesine ve aracın iadesine karar verildiğini ancak iadenin gerçekleşmediğini iddia ederek, yoksun kalınan karın ve araç bedelinin tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı, el konulan araçların 1972 ve 1975 model olduğunu ekonomik değerleri olmadığını, ayrıca araçlara el konulmasında asıl kusurun davacıya ait olduğunu belirterek açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, araçlar fiilen bulunamadığından araç bedelinin ve yoksun kalınan karın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
a)Dosyadaki bilgi ve belgeler ile ... Ağır Ceza Mahkemesi 2008/202-2009/201 sayılı dosyası kapsamından; davacıya ait aracın seyri sırasında kolluk güçlerince yapılan kontrolde araçtaki gizli bölmelerde 52 tane yabancı uyruklu şahsın bulunduğu ve araçlara göçmen kaçakçılığı suçunda kullanıldığı gerekçesiyle 19/09/2002 tarihinde el konulduğu anlaşılmaktadır. Araçta bulunan şahısların ifadelerinde, yurt dışına geçiş için davacıya ait araca bindirildiklerini beyan ettikleri, araç sürücüsü sanık ....nin, olaydan haberdar olmadığını, göçmenleri araca abisi ve davacının da eşi olan ..."nin gizlice bindirdiği yönünde savunmada bulunduğu, hatta davacının kendisini telefonla arayarak "...abisi......"nin kalp hastası olduğu, cezaevine girerse ölebileceğinden, suçu üstlenmesi gerektiğini..." söylediğine dair savunmada bulunduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına göre de aracın göçmen kaçakçılığı suçunda kullanıldığı sabit olup, davacının araç maliki olarak bu eylemden haberdar olmadığı düşünülemez, aksinin kabulü hayatın olağan akışına da aykırıdır. Aracının göçmen kaçakçılığı suçunda kullanılmasına izin veren davacının el konulan dönemde aracı kullanamamadan kaynaklanan zararı olduğu iddiasıyla talep ettiği yoksun kalınan kara yönelik tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
b)Davaya konu araçların el koyma tarihindeki değerleri belirlenerek bu bedel üzerinden tazminata hükmedilmesi gerekir. Mahkemece hüküm altına alınan tazminat miktarından ne kadarının araç bedeli olduğu açıkça belirtilmediği gibi araçların el koyma tarihindeki bedellerinin de tespit edilmemiş olması doğru olmamıştır. Araçların 1972 ve 1975 model oldukları da gözetilerek, el koyma tarihindeki bedellerinin tespiti ile bu bedel üzerinden tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
c) Davacının ıslah dilekçesindeki talebinde kendince bir indirim yapması mahkemeyi bağlayıcı nitelikte olmadığı gibi, oluşan zararda davacının yukarıda açıklandığı şekildeki müterafik (bölüşük) kusuru bulunduğu açıktır. Bu durumda, hükmedilecek tazminat miktarından BK. 42, 43 ve 44 (TBK.52) maddeleri gereğince uygun miktarda indirim yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu durumun gözardı edilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a,b,c) bentlerinde gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine 20/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.