Esas No: 2022/8052
Karar No: 2022/21244
Karar Tarihi: 31.10.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/8052 Esas 2022/21244 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2022/8052 E. , 2022/21244 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, 4733 sayılı Kanuna muhalefet
K A R A R
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, gerekçeli karar başlığında suç tarihinin son eylemin gerçekleştirildiği tarih olan ''04/06/2012'' yerine "12/01/2011 ve 13/01/2012" olarak gösterilmesinin mahallinde düzeltilebilir maddi hata olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü:
A- 1- Sanıklar hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma ve 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçlarından açılan davada, suçtan doğrudan zarar görmeyen müşteki Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın kamu davasına katılma
hakkı bulunmadığı,
2- Sanık ...'ın beraat kararının gerekçesine yönelik olmayan temyizinde hukuki yararı bulunmadığı,
Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, müşteki Gümrük ve Ticaret Bakanlığı vekili ile sanık ...'ın tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEMLERİNİN REDDİNE,
B- Diğer temyiz taleplerine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanıklar ..., ... ve ...'ya yükletilen suç işlemek amacıyla örgüt kurma eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanıklar ..., ... ve ...'nın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2- Sanıklar ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve 4733 sayılı kanuna muhalefet suçları ile sanık ... hakkında 4733 sayılı kanuna muhalefet suçundan kurulan hükümler yönünden;
a- Sanıklar ... ve ... yönünden;
TCK'nın 220. maddesinde tanımlanan "örgütün" varlığının kabul edilebilmesi için de hiyerarşik ilişki içinde olan en az üç kişiden teşekkül etmesi, örgütün yapısının sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaçlanan belirsiz sayıda suçları işlemeye elverişli bulunması, suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşme ile işbirliği, eylemli paylaşım anlayışı içinde hareket edilmesi ve bu amaçlar doğrultusunda gevşekte olsa hiyerarşik bir şekilde faaliyette bulunulması ve buna yönelik eylemlerin "devamlılık" gösterilmesi gerekir. Amaçlanan suçları işlemede kolaylık sağladığı için işlenmesi amaçlanan suçlar açısından hazırlık hareketi niteliğinde olan örgütün içinde yer alan faillerle örgüt arasında, örgütün idaresini kolaylaştıran ve örgütü ayakta tutup iş bölümü, süreklilik, disiplin gibi olguların sağlayıcısı olan hiyerarşik ilişkinin varlığının zorunlu olduğu, faillerin örgütteki konumlarına göre, yönetici veya üye olarak nitelendirilerek, örgütü sevk ve idare eden failin yönetici, örgütün amaçları doğrultusunda gevşekte olsa hiyerarşik yapısına dahil olan failin ise doğrudan örgüt üyesi olarak kabul edilmesi gerekecektir.
Somut olayda ise; sanıkların savunmaları, iletişimin tespiti kayıtları ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde; sanıklar ... ve ...'ün örgüt hiyerarşisi içerisinde sevk ve idare eden konumunda bulunmadıkları, örgütün amaçları doğrultusunda gerçekleştirilen eylemlerin bir kısmında iştiraklarının olduğu ve bu haliyle suç işlemek amacıyla kurulan örgütün üyesi konumunda bulundukları ve eylemlerinin TCK'nın 220/2.maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeden, yetersiz ve yerinde görülmeyen gerekçeyle sanıkların suç işlemek amacıyla kurulan örgütün yöneticisi oldukları kabul edilerek yazılı şekilde hükümler kurulması,
b- Sanık ... yönünden;
Başka suçtan aynı yargı çevresindeki cezaevinde hükümlü olduğu anlaşılan sanığın duruşmalardan bağışık tutulma talebi bulunmaması karşısında, hükmün açıklandığı 06/01/2016 tarihli son oturumda bizzat hazır bulundurulmadan hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK'nın 193. ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
c- Sanık ... yönünden;
UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kaydına göre, sanığın hüküm tarihinden sonra 17/08/2020 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında; bu husus araştırılarak, sonucuna göre sanığın öldüğünün tespit edilmesi halinde, sanık hakkında açılan kamu davalarının, 5237 sayılı TCK'nın 64/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca düşmesine karar verilmesi zorunluluğu,
d- Sanık ... yönünden;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Kanun'un 8/3. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Kanun ile 4733 sayılı Kanun'un 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Kanun'un 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Kanun ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasa'nın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasa'nın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Kanun ile 6545 ve 7242 sayılı Kanunlar ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri (5607 sayılı Kanun'un 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22) somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanuna eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de Yerel Mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ve ... ile sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak, (b-c ve d) numaları bozma nedenleri yönünden başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 31/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.