Esas No: 2022/13512
Karar No: 2022/21243
Karar Tarihi: 31.10.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/13512 Esas 2022/21243 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2022/13512 E. , 2022/21243 K."İçtihat Metni"
K A R A R
Tehdit suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda; sanığın mahkûmiyetine dair ... Asliye Ceza Mahkemesince verilen 24/12/2013 tarih ve 2012/532 Esas, 2013/808 Karar sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 17/09/2019 tarih ve 2015/11420 Esas, 2019/13772 sayılı kararıyla;
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22/01/2013 tarih ve 2012/1431 esas 2013/ 18 karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, “Sanık hakkında hükmolunan cezanın TCK'nın 58/6-7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine” denilmiş olması ve 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesinde “Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınacak cezanın en ağırından fazla olamaz” hükmü uyarınca tekerrüre esas alınacak ilamın infaz aşamasında belirlenebilecek olması karşısında, tekerrüre esas alınacak ilamın gösterilmemesi bozma nedeni yapılmamış ve 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının sanık hakkında uygulanmasının infaz aşamasında gözetilebileceği, Anayasa Mahkemesi'nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının infazda gözetilebileceği,
Anlaşıldığından sanık ...’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA 17/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.'' şeklinde karar verilmiştir.
İTİRAZ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 10/10/2022 tarih ve 2022/101458 sayılı karar düzeltme istemli yazısı ile;
''... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 30/05/2012 tarihli 2012/2642 esas sayılı iddianamesi ile sanık ... hakkında diğer sanık ... ile birlikte müştekiler ..., ...’e yönelik birden fazla kişi tarafından birlikte silahla tehdit suçundan 5237 sayılı TCK’nın 106/2-a-c maddesi gereğince cezalandırılması talebi ile kamu davası açılmıştır.
... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24/12/2013 tarihli 2012/532 esas 2013/808 sayılı kararı ile sanık ... hakkında diğer sanık ... ile birlikte müştekiler ..., ...’e yönelik birden fazla kişi tarafından birlikte silahla tehdit suçundan 5237 sayılı TCK’nın 106/2-a-c, 43/2. maddesi delaletiyle 43/1, 62. maddeleri gereğince 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün sanık ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’mızın 06/05/2015 tarihli 2014/56643 sayılı tebliğnamesi ile hükmün onanması talep edilmiştir.
Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 17/09/2019 tarihli ve 2015/11420 Esas 2019/13772 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
İTİRAZ NEDENLERİ: Mahkumiyet kararının verildiği 24/12/2013 tarihinde ... 1 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda başka suçtan hükümlü bulunduğu anlaşılan ve savunmasının alındığı sırada duruşmalardan bağışık tutulma hakkı hatırlatılmayan ve bağışık tutulma talebi bulunmayan sanığın hükmün açıklandığı son celsede hazır bulundurulmayıp, yokluğunda mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanmasına ilişkindir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03/04/2018 tarihli 2014/851 Esas ve 2018/144 Karar sayılı; aynı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan ve mahkemesince yapılan sorgusu sırasında duruşmalardan bağışık tutulma isteğinde bulunmayan sanığın hükmün açıklandığı son celsede hazır bulundurulmayıp, yokluğunda yargılama yapılarak mâhkumiyetine karar verilmesinin savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğuna ilişkin kararı gözönüne alınarak, Uyap kayıtlarına göre mahkumiyet kararının verildiği 24/12/2013 tarihinde ... 1 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda başka suçtan hükümlü olarak bulunduğu anlaşılan sanığın savunmasının alındığı 20/12/2012 tarihli celsede duruşmalardan bağışık tutulma hakkının hatırlatılmadığı ve bağışık tutulma talebi de bulunmadığı halde, hükmün açıklandığı son celseye katılması sağlanmadan yokluğunda mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 196. maddesine aykırı davranılarak, savunma hakkının kısıtlanması hukuka aykırılık oluşturmaktadır.
Açıklanan nedenlerle Yüksek Daire kararına karşı sanık ... lehine 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesi uyarınca itiraz olağanüstü kanun yoluna başvurulmuştur.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1. İtirazımızın KABULÜ ile,
2. Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 17/09/2019 tarihli ve 2015/11420 Esas 2019/13772 Karar sayılı ONAMA kararının KALDIRILMASI,
3. ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24/12/2013 tarihli 2012/532 esas 2013/808 karar sayılı sanık ... hakkında birden fazla kişi tarafından birlikte
silahla tehdit suçundan verilen mahkumiyet hükmünün BOZULMASI,
4. İtirazımız yerinde görülmediği takdirde, 5271 sayılı CMK’nın 308/3. maddesi uyarınca bir karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderilmesi,
Arz ve talep olunur.'' isteminde bulunulması üzerine;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ;
... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2012/532 esas sayılı dosyası kapsamında sanık ... hakkında yapılan yargılamanın 20/12/2012 tarihli duruşmasında sanığın duruşmalardan bağışık tutulma talebi sorulmadan savunmasının alındığı ve sanığın yokluğunda yargılamaya devam edilerek mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşılmıştır.
5271 sayılı CMK'nın ''sanığın duruşmadan bağışık tutulması'' başlıklı 196. maddesi uyarınca; Mahkemece sorgusu yapılmış olan sanık veya bu hususta sanık tarafından yetkili kılındığı hâllerde müdafii isterse, mahkeme sanığı duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutabilir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun Dairemizcede benimsenen 03/04/2018 tarih, 2014/851 esas ve 2018/144 sayılı kararında belirtildiği üzere, aynı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan ve asıl mahkemesince yapılan sorgusu sırasında duruşmadan bağışık tutulma isteğinde bulunmayan sanığın, Cumhuriyet Savcısının esas hakkındaki görüşünü bildirdiği ve hükmün açıklandığı son oturumda hazır bulundurulmayıp yokluğunda yargılama yapılarak mâhkumiyetine karar verilmesi savunma hakkının sınırlandırılması niteliğindedir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay hakkında yapılan değerlendirmede, sanığın tehdit suçundan yargılandığı ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2012/532 Esas, 2013/808 Karar sayılı dosyası kapsamında, karar tarihinde aynı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan sanığın duruşmalardan bağışık tutulmasına karar verilmeksizin hüküm verildiği duruşmaya getirtilmeyerek hakkında mahkumiyet kararı verilmesi 5271 sayılı CMK’nun 196. maddesine aykırı olduğundan, sanığın savunma hakkının kısıtlanması mahiyetinde olduğu kabul edilmiştir.
Açıklanan gerekçelerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itiraz gerekçesi yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Yargıtay 4. Ceza Dairesince verilen 17/09/2019 tarih ve 2015/11420 Esas, 2019/13772 sayılı kararının itiraz nedeniyle sınırlı olarak KALDIRILMASINA,
... Asliye Ceza Mahkemesince verilen 24/12/2013 tarih ve 2012/532 Esas, 2013/808 sayılı kararın yeniden incelenmesi sonucu;
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Aynı yargı çevresinde başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan sanığın, duruşmalardan bağışık tutulma talebi bulunmaması karşısında, hükmün açıklandığı son oturumda hazır bulundurulması gerektiği gözetilmeden, yokluğunda karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
Kanun aykırı, sanık ...'ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 31/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.