15. Ceza Dairesi 2020/3967 E. , 2020/7290 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : a) Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan; TCK’nın 155/2, 62, 52/2, 51/1-3 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
b) Resmi belgede sahtecilik suçundan; TCK’nın 204/1, 43/1, 62 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve resmi belgde sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihi olarak; resmi belgede sahtecilik suçu açısından, suça konu senetlerin en son tanzim tarihi olan 16/09/2008 tarihi ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu açısından ise, 31/10/2008 tarihi yerine 2008 yılı yazılmış ise de, bu hususun mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın, katılanın yetkilisi ve sahibi olduğu şirkette pazarlama ve satış elemanı olarak çalışırken, yaptığı satışlar karşılığında müşterilerden tahsil ettiği paraları katılan şirkete intikal ettirmediği, müşterilere sattığı mallar karşılığında nakit para aldığı halde, kendilerinden senet almış gibi üç farklı müşteri adına toplam 6 adet sahte senet düzenleyerek katılana verdiği, kullandığı şirket aracını şirketin önüne bırakıp kaçması ve bir daha geri dönmemesi üzerine, söz konusu araçta olması gereken 5.685 TL değerinde malın eksik olduğunun tespit edildiği ve sanığın katılanın zararına olarak toplam 42.000 TL yarar sağladığı, bu suretle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1) Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz incelemesinde:
24/10/2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin üçüncü fıkrasına “birlikte” ibaresinden sonra gelmek üzere “aynı mağdura karşı” ibaresi eklenmiş olup, anılan yasa maddesinde yapılan değişiklikle uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması halinde uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağının düzenlendiği dikkate alınarak, somut olayda sanığın üzerine atılı sahtecilik suçunu kamuya karşı işlediği, güveni kötüye kullanma suçunun mağdurunun ise katılan şirket olduğu, bu itibarla atılı suçlar açısından mağdurların farklı olduğu anlaşılmakla, sanığa yüklenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle, 24/10/2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2) Resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz incelemesinde:
Kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanununda öngörülen bütün unsurları taşıması gerektiği, yasal unsurları taşımayan bir senette sahtecilik yapılması halinde fiilin, özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı, bu bağlamda bonoda düzenleme yerinin yazılı bulunmasının zorunlu olduğu dikkate alınarak, sahte olarak düzenlenmiş suça konu bonolarda düzenleme yerlerinin yazılı olmaması karşısında; söz konusu senetlerin resmi belge vasfını haiz olmayıp özel belge niteliğinde oldukları gözetilmeden, sanığın TCK’nın 207/1 maddesinde düzenlenen özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi gerekirken, suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kabule göre de; TCK"nın 43/1. maddesinde, zincirleme suç hükümlerinin aynı suçun bir kişiye karşı değişik zamanlarda işlenmesi durumunda uygulanabileceğinin düzenlendiği, bir kişiye karşı aynı anda işlenen fiillerde ise zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı dikkate alınarak; sanığın suça konu sahte senetleri farklı zamanlarda düzenlediğine ve kullandığına dair somut delil bulunmaması karşısında, sanık hakkında hüküm kurulurken zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması gerekirken, sanığın üzerine atılı sahtecilik suçunu TCK"nın 43/1. maddesinde düzenlenen zincirleme suç kapsamında işlediği kabul edilerek sanık hakkında fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmü açısından sair hususlar incelenmeksizin, hükümlerin BOZULMASINA, 02/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.