Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/7698 Esas 2016/1324 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7698
Karar No: 2016/1324
Karar Tarihi: 02.02.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/7698 Esas 2016/1324 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, bankanın yaptığı icra takibine dayanak kredi sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığının ve kendisinin kredi kullanmadığının tespit edilmesi için açılmıştır. Mahkeme, davacının yaşının kredi sözleşmesi tarihiyle uyuşmadığının ve takip dayanağı ikraz sözleşmesindeki kişinin davacı olmadığının belirlenmesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir ancak temyiz itirazları reddedilerek hüküm onanmıştır.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- Medeni Kanunun 16. Maddesi: Akıl ve beden bakımından kendini yönetme ehliyetine erişen herkes, hukuki işlem yapmaya ehil olarak kabul edilir.
Not: Yazının özeti, aynı dildeki orijinal metne sadık kalmak için Türkçe olarak verilmiştir.
19. Hukuk Dairesi         2015/7698 E.  ,  2016/1324 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-
    Davacı asil, davalı bankanın yaptığı icra takibine dayanak kredi sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını, davalı bankadan kredi kullanmadığını, kefil olmadığını, kaldı ki sözleşme tarihinde 15 yaşında olduğunu belirterek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere göre, takip dayanağı 05/11/1999 tarihli tarımsal krediler ikraz sözleşmesinde ..."ın doğum yılının 1968 olarak yazılı olduğu, davacının ise 1984 doğumlu olduğu, icra dosyasında borçlu olan ... ile davacının farklı kişiler olduğu, karışıklığın dosyanın yenilenmesi sırasında yenileme emrinin gerçek borçlu yerine davacıya tebliğinden kaynaklandığı, kaldı ki kredi sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olduğu kabul edilse dahi davacının MK 16.maddesi gereği yasal temsilcisinin rızası olmadan borç altına giremeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 02.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.