Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/13873
Karar No: 2012/3767

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/13873 Esas 2012/3767 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2010/13873 E.  ,  2012/3767 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava, trafik kazası sonucu ölen sigortalının haksahiplerine bağlanan aylıklar ile yapılan ödemeden oluşan Kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, tarafların avukatlarının temyiz etmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının avukatının tüm, davalıların avukatlarının sair temyiz itirazlarının REDDİNE;
    1-) Tazminat hukukunun temel ilkelerinden biri; sorumluluk şartlarının oluşması koşuluyla, zarar verenin, zarar görenin malvarlığında oluşan eksilmeyi tümüyle (tam tazmin) gidermesidir. Ancak, bu ilkenin katı uygulanması, hakkaniyete uygun olmayan sonuçlar doğmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle, Borçlar Kanununun 43 ve 44. maddelerinde, bazı olguların gerçekleşmesi halinde, hâkime tazminattan indirim yapma, gerektiğinde tamamen reddetme yetkisi tanınmıştır.
    Borçlar Kanununun “Tazminat miktarının tayini” üst başlıklı 43/1. maddesi; “Hâkim, hal ve mevkiin icabına ve hatanın ağırlığına göre tazminatın suretini ve şümulünün derecesini tayin eder” hükmünü içermektedir. Madde metnindeki “hal ve mevkiin icabı” kavramı, “olayın özellikleri, durumun gereği” anlamında olup, ekonomik ve sosyal olgular içinde değerlendirilebilecek geniş yorumlu kavramlardır. Uygulamada “hatır işi” olarak nitelenen ve zararlı sonuç doğuran olayın, failin, zarar gören yararına bir davranışta bulunduğu sırada meydana gelmesi olarak tanımlanan olgu da bu kapsamdadır. Gerçekten de zarar, zarar verenin hiçbir karşılık almadan, zarar gören yararına yaptığı bir iş, bir eylem sonucunda meydana gelmişse, hâkim, olayın bu oluş tarzını da gözeterek tazminattan indirim yapabilecektir. Hatır işleri ve bu kapsamda hatır taşımacılığı, bir indirim sebebi olarak 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 87/1. maddesinde hükme bağlanmıştır.
    “Mutazarrır olan taraf zarara razı olduğu yahut kendisinin fiili zararın ihdasına veya zararın tezayüdüne yardım ettiği ve zararı yapan şahsın hal ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hâkim, zarar ve ziyan miktarını tenkis yahut zarar ve ziyan hükmünden sarfınazar edebilir. Eğer zarar kasten veya ağır bir ihmal veya tedbirsizlikle yapılmamış olduğu ve tazmini de borçluyu müzayakaya maruz bıraktığı takdirde hâkim, hakkaniyete tevfikan zarar ve ziyanı tenkis edebilir.” hükmünü içeren Borçlar Kanununun 44. maddesinde ise; “hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı” yönündeki genel hukuk ilkesi etkisiyle daha çok zarar görenden kaynaklanan indirim sebepleri belirtilmiştir. Bunlardan biri de zarar verici fiile rıza halidir. Zarar gören, zararlandırıcı olayın sebep olacağı zarara önceden açık veya örtülü irade beyanıyla razı olabileceği gibi, söz konusu rıza, diğer bir takım olgulardan da çıkarılabilir. İçkili sürücünün arabasına, onun bu durumunu bilerek binen bir kişinin de meydana gelebilecek zarara önceden örtülü bir şekilde razı olduğunun da bu kapsamda kabulü gerekir. Bu nedenle de hâkim, somut olayın özelliklerini dikkate alarak, hakkaniyet düşüncesiyle indirim yapabilecektir. Hemen belirtilmelidir ki, açıklanan Borçlar Kanunun 43 ve 44. maddelerinin birlikte uygulanmasına yasal engel bulunmamaktadır
    Davaya konu somut olayın; davalıların savunma ve iddiası dikkate alınarak, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, eylemin “hatır taşımacılığı” kapsamında bulunup bulunmadığı üzerinde durularak, Borçlar Kanununun 43 ve 44. maddeleri uyarınca rücu alacağından takdir edilecek bir oranda, “hakkaniyet indirimi” yapılıp yapılmayacağı irdelenmelidir.
    2-) Zorunlu mali sorumluluk sigortası; “Motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına, bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan mali ve hukuki sorumluluğunu belli limitler dahilinde güvence altına almak” üzere oluşturulmuştur. Dolayısıyla sigorta şirketinin, zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında Kurumun rücu alacağından sorumluluğu; kaza tarihi itibariyle geçerli olan poliçede yazılı sorumluluk limiti ile sınırlıdır. Sigorta şirketi tarafından, 2918 sayılı Yasa kapsamında poliçeye dayalı akdi sorumluluk nedeniyle poliçe limiti dahilinde, sigortalı ya da hak sahiplerine ödeme yapıldığının geçerli belgelerle kanıtlanması durumunda, sigorta şirketinin mükerrer ödeme ile karşı karşıya bırakılmaması bakımından, ödediği miktar oranında tazmin sorumluluğundan kurtulduğunun kabulü gereklidir.
    Eldeki davada, davalı ...."nin, davaya konu trafik kazasının meydana geldiği tarih itibariyle geçerli olan zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesindeki limiti kapsamında haksahiplerine ödeme yaptığını ileri sürmesi karşısında, ödemeye yönelik belgelerin içeriği ve geçerliliği yönünde araştırma yapılarak, ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa tarih ve miktarı yönünden dayanağı belgeler de getirtilerek, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
    3-) Davalı ... şirketinin, ilam harcı, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden yükümlüğünün poliçe limitiyle orantılı olduğu dikkate alınmalıdır.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalılar avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 05.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi