Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/7426 Esas 2015/13246 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/7426
Karar No: 2015/13246
Karar Tarihi: 01.07.2015

Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/7426 Esas 2015/13246 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Gökçebey Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, babası tarafından kendisine karşı işlendiği iddia edilen çocuğun cinsel istismarı suçunun soruşturulmaması nedeniyle katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda tereddüt bulunmadığı belirtildi. Ayrıca zorunlu vekilin mağdurun beyanlarına iştirak ettiği ve mahkemece verilen katılma kararında isabetsizlik bulunmadığından bahsedildi. Mahkeme, verilen beraat hükmünü usul ve kanuna uygun bulduğu için katılan vekilinin temyiz itirazlarını reddetti ve kararı onadı. Kanun maddeleri ise şöyle: Çocuk Koruma Kanunu'nun 8, 14, 15, 19, 20, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38 ve 39. maddeleri; Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 234/2. maddesi.

5. Ceza Dairesi 2013/7426 E. , 2015/13246 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 4 - 2011/166928
MAHKEMESİ : Gökçebey Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/11/2010
NUMARASI : 2010/97 Esas, 2010/173 Karar
SUÇ : Görevi kötüye kullanma

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19/10/2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, babası tarafından kendisine karşı işlendiği iddia edilen çocuğun cinsel istismarı suçunun soruşturulmaması nedeniyle katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı, yine Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/06/2008 gün ve 56-156 ve 27/01/2009 gün ve 145-8 sayılı kararlarında çocuk ile görevlendirilen vekilin iradesinin uyuşmaması halinde CMK"nın 234/2. maddesi uyarınca kendisi için görevlendirilen vekilin iradesine üstünlük tanınması gerektiğinin belirtildiği, zorunlu vekilin mağdurun beyanlarına iştirak ettiğini belirtmesi ve hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyması karşısında, mahkemece verilen katılma kararında isabetsizlik bulunmadığından ve 11/10/2010 tarihinde talimat mahkemesince kapalı oturumda alınan mağdurun beyanı esasa alınmadan da hüküm kurulması mümkün olduğundan tebliğnamedeki bozma düşüncelerine iştirak edilmemiştir.
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 01/07/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.