14. Hukuk Dairesi 2019/3541 E. , 2019/5765 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.05.2013 tarihinde verilen dilekçeyle tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine dair verilen 01.12.2016 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin reddine, kararın gerekçesinin düzeltilmesine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz tarafından kararın bozulmasına dair verilen 2017/5315 Esas 2018/7980 Karar sayılı ve 20.11.2018 tarihli kararına İstanbul Bölge Adliye Mahkesi 7. Hukuk Dairesi tarafından direnme kararı verilmiş olup, bu kararın davacı vekili tarafından duruşma talep edilerek temyiz edilmesi üzerine 6100 sayılı HMK"nın 373. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi direnme kararın Dairemizce incelenmesi sırasında duruşma açılması mümkün olmadığından, duruşma açılması isteminin reddi ile dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalıların Üsküdar 3. Noterliğince düzenlenmiş 3 Nisan 2012 tarih ve 9515 yevmiye numaralı noter senedi ile 88 parselde kayıtlı tarla vasıflı arsayı satmayı vaat ettiklerini, 60.000,00TL bedeli ödediğini, ancak davalıların sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediklerini beyan ederek dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalılar, vekil ...’nin vekalet görevini kötüye kullandığını, taşınmazın iştirakli mülkiyete tabi olduğunu ve imar planı olmayan yerlerde yapılan satış vaadi sözleşmelerinin geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini savunmuştur.
İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 01.12.2106 tarihli ve 2013/307 Esas, 2016/405 sayılı Kararı ile 3194 sayılı İmar Kanunun 18/son maddesi gereğince imar planı bulunmayan yerlerde yapılan satış vaadi sözleşmeleri geçersiz olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf talebi üzerine, istinaf mahkemesi tarafından, ilk derece mahkemesince dava konusu yerin ifrazının mümkün bulunup bulunmadığı, ilgili belediyeden sorulup belirlenmemiştir. Ancak davaya konu taşınmaz halen muris ... adına kayıtlı olup, müşterek mülkiyete çevrilmediği, bu konuda davacılara mahkemece yetki verilmesinin mümkün olmadığı, bu duruma göre ifa olanağının söz konusu olmadığı anlaşılmakla ""satış vaadi sözleşmesinin ifa imkansızlığı nedeni ile davanın reddi gerektiği"" şeklinde gerekçe düzeltilerek; davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine yapılan inceleme sonucunda Dairemizin 20.11.2018 tarihli 2017/5315 Esas, 2018/7980 sayılı Kararı ile dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak ... Genel Müdürlüğü tarafından İstanbul Anadolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/201 Esas sayılı dosya ile açılan kamulaştırma davası sonucunda taşınmaz üzerindeki elbirliği halindeki mülkiyetin çözüleceği, sözleşmenin ifa olanağının doğacağı hususu talep edilmesine rağmen, bu husus değerlendirilmeden, 6100 sayılı HMK"nin 165. maddesi gereğince kamulaştırma davası neticesi beklenmesi gerektiği belirtilerek hüküm bu gerekçe ile bozulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesi bu kez bozma kararına direnmiş ve önceki hükmü tekrarlamıştır.
Hükmü davacı vekili duruşmalı temyiz etmiştir.
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil istemine ilşkindir.
Dava konusu 88 parsel sayılı taşınmazda dava ve karar tarihinde satışa konu payın elbirliği mülkiyetine tabi olduğu sabittir. Her ne kadar Dairemiz tarafından taşınmaz ile ilgili ve derdest olan kamulaştırma davasının sonucunun beklenmesi görüşü ile karar bozulmuş ise de bu kez yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; gerçekten kamulaştırma davası sonucunda verilecek karar ile elbirliği mülkiyetinin çözülmesinin mutlak olmadığı, geçerli satış vaadi sözleşmesine dayanan davacının kamulaştırma davası sonucunda oluşacak yeni duruma göre yeni bir dava açabileceği, bu nedenle dava sonucunun beklenmesi gerekmediği anlaşılmış ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı yerinde görülerek bozma kararımızın kaldırılmasına, İstanbul Bölge Adliyesi 7.Hukuk Dairesinin 26.04.2017 tarih 2017/412 Esas ve 2017/391 Karar sayılı hükmünün onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, Dairemizin 20.11.2018 tarihli ve 2017/5315 Esas, 2018/7980 Karar sayılı hükmünün KALDIRILMASINA, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 2017/412 Esas 2017/391 Karar sayılı ve 26.04.2017 tarihli istinaf isteminin reddine dair kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 25.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.