Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1792
Karar No: 2020/5984
Karar Tarihi: 01.12.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/1792 Esas 2020/5984 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalılar tarafından uzun yıllar emek ve sermaye sarf edilerek imar edilip tarımsal faaliyetlerde kullanılan 103 ada 108 parsel sayılı taşınmazın, Hazine tarafından açılan davada zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleşmediği iddia edilerek davanın reddine karar verilmiş, ancak yapılan inceleme yetersiz bulunmuştur. Kararda, çekişmeli taşınmazı gösteren hava fotoğraflarının getirtilerek varsa diğer belgelerle birlikte yeniden keşif yapılması, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ile ziraat mühendisi bilirkişi kurullarının raporlarının alınması, fen bilirkişisine ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi de vurgulanmıştır.
16. Hukuk Dairesi         2017/1792 E.  ,  2020/5984 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:


    Kadastro sırasında ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 108 parsel sayılı 7.876.07 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit payla davalılar ... ve ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tassarrufu altında bulunan yerlerden olduğu ve davalılar lehine zilyetlikle mülk edinme koşulunun gerçekleşmediği iddiası ile dava açmıştır. Kadastro Mahkemesince görevsizlik kararı nedeniyle dosyanın gönderildiği Asliye Hukuk Mahkemesince "askı ilan süresinin son günü açılmış olan davada Kadastro Mahkemesinin görevli olduğuna" değinilen bozma ilamına uyularak verilen görevsizlik kararı üzerine dosyanın Kadastro Mahkemesine gönderilmesi üzerine bu mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın davalılar ile murisleri tarafından uzun yıllar emek ve sermaye sarf edilip imar ve ihya edilerek bir insan ömrünü aşan süredir tarımsal faaliyetlerde kullanıldığını ve bu şekilde tarım arazisi niteliği kazandırıldığını, davacı Hazinenin ise dava konusu taşınmazın ham toprak ve taşlık vasfında olup kullanılmadığı iddiasını ispatlayamadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazın çevresinde Hazine adına hükmen tescil edilen ham toprak vasfında taşınmazlar bulunduğu halde bu taşınmazların tesciline esas dava dosyaları getirtilerek incelenmemiş, tespit bilirkişisi ve tanıkların, taşınmazın ilk olarak ne zaman kulanılmaya başlandığı, ilk malikinin kim olduğu, zilyetliğin hangi tarihten beri, kim tarafından, hangi hukuki nedene dayalı olarak ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğü hususlarına ilişkin soyut nitelikteki beyanlarına itibar edilmiş, çekişmeli taşınmazın bitişiğinde mera parseli bulunmasına rağmen yöntemine uygun şekilde mera araştırması yapılmamış, bu kapsamda taşınmazın bulunduğu yörede mera tahsisi bulunup bulunmadığı ilgili mercilerden sorulup saptanılmamış ve tek ziraat mühendisi bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda çekişmeli taşınmazın mera parselinden ne şekilde ayrıldığı, aralarında doğal ya da yapay ayırıcı unsurlar bulunup bulunmadığı açıklanmamış, taşınmazın 3.sınıf tarım tarım arazisi vasfında olduğuna ilişkin soyut değerlendirme içeren ve hüküm için elverişli olmayan söz konusu ziraatçi raporu hükme esas alınmış; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesinde düzenlenen miktar sınırlamasının aşılıp aşılmadığının belirlenmesi açısından yöntemince belgesiz araştırması yapılmamış ve taşınmazın niteliğinin ve kullanım süresinin belirlenmesinde en önemli delil hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde hava fotoğraflarından da yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
    Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazı gösteren, tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı zaman dilimine ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğünden getirtilmeli, davalılar adına aynı çalışma alanı içerisinde kadastro sırasında belgesiz zilyetlik nedeniyle tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğü ile Kadastro ve Tapu Müdürlüklerinden sorularak, varsa bu taşınmazlara ait kadastro tutanak örnekleri ve oluşmuş ise tapu kayıtları ile komşu parsel tutanakları ve dayanak kayıtları dosya içerisine celbedilmeli, bundan sonra varsa mera tahsis kararı, ekleri ve haritaları getirtilip dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra taşınmaz başında, yaşlı, tarafsız, yöreyi ve taşınmazı iyi bilen, davada yararı bulunmayan, aynı köyden ve komşu köyleri halkından ayrı ayrı seçilecek üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile gerektiğinde tüm tespit bilirkişileri, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte, varsa mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, zaman içinde sınırlarında genişleme olup olmadığı hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin tutanaktaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, alınan beyanlar komşu parsellerin tutanak ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın önceki ve mevcut niteliğini, kamu orta malı niteliğinde mera olup olmadığını, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın öncesi itibariyle imar ve ihyaya konu edilecek yerlerden ise imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi ve çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parseli arasında doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını bildirir, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinden belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, taşınmazın sınırlarını ve niteliklerini, taşınmazın öncesi itibariyle imar-ihyayı gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise bu işlemlerin tamamlanıp tamamlanmadığını, tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmazın üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlemesi istenilmeli; fen bilirkişisine, keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli ve böylelikle davalı taraf lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi