4. Hukuk Dairesi 2016/12305 E. , 2017/1780 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... vekili arafından, davalılar aleyhine 23/08/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine, davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalılardan vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız eylem nedenine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılardan yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalıyönünden davanın husumetten reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılardan vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, işleten davalının su tutması nedeniyle arazisinin sular altında kaldığını belirterek ürün zararının tazminini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalılardan yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalı yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
a)Dosya kapsamından, dava dilekçesinde davalı olarak yalnız gösterildiği, tarafından mahkeme yazısına verilen cevapta, 12/10/2012 tarihi itibariyle üretim lisansının devredildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır. Bunun
./..
-2-
üzerine davacı vekili 07/02/2014 havale tarihli dilekçesiyle 6100 sayılı HMK"nın 124. maddesi uyarınca davanın yöneltilmesini talep etmiştir.
Kural olarak usül hukukunda davanın başında taraf olarak gösterilmeyen kişilerin, taraf yanında sonradan davaya dahil edilmesi, taraflar arasında zorunlu dava arkadaşlığı mevcut ise mümkündür. Davalı şirketler arasında zorunlu dava arkadaşlığı yoktur. Ne var ki 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun "Tarafta iradi değişiklik" başlıklı 124. maddesinde "Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın rızası ile mümkündür. Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hakim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder." denilmektedir. Davalılar arasında düzenlenen satış sözleşmesiyle 12/10/2012 tarihinde işletme hakkının devredildiği tartışmasız olup, davacının davalı tarafı muhatap gösterirken kabul edilebilir bir yanılgıya düştüğü açıktır.
Şu durumda yanlış taraf gösterilmesi dürüstlük kuralına aykırı olmayıp, ortaya çıkan dava ilişkisi nedeniyle daha üstün yarar dikkate alınarak usul ve yargılama ekonomisi açısından, yargılamaya gerçek hasımla devam etmekte yarar vardır. Bu nedenle davalı hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi ve buna göre de vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, kararın açıklanan bu nedenle bozulması gerekmiştir.
b) Davacının davaya konu taşınmazlardan 160 no’lu parselde tam malik olduğu halde, dava konusu diğer taşınmaz 176 no’lu parselde olduğu gibi hissesi oranında tazminata hükmedilmesi doğru değildir. Bu parsel yönünden davacının tam malik olduğu gözetilerek hüküm tesis edilmelidir. Bu nedenle de kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2/a-b) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalının temyiz taleplerinin (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.