Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9051
Karar No: 2013/10679

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/9051 Esas 2013/10679 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2013/9051 E.  ,  2013/10679 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
    Davalı vekili davacının iş sözleşmesinin feshin son çare ilkesine uyulmak suretiyle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesinde sözleşme süresinin 01.01.2012 tarihinden itibaren başlayarak 1 yıl olarak belirtilerek bir sefere mahsus belirli süreli iş sözleşmesi düzenlendiği, 05.09.2012 tarihinde de iş sözleşmesinin feshedildiği, sözleşmenin belirli süreli iş sözleşmesinin objektif kriterlerini taşıdığı, taraflar arasındaki sözleşmenin belirli süreli olması sebebi ile davacının iş güvencesi koşullarından faydalanma şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Taraflar arasındaki ilişkinin belirli süreli olup olmadığı hususu temel uyuşmazlığı oluşturmaktadır.
    Somut olayda, davacının Demirören Mağazacılık Şirketi ile 04.05.2011 başlangıç tarihli sorumluluklar kısmında, “personel tecrübe ve mesleki birikimine uygun olarak şirketin vereceği bütün işleri, ayrıca faaliyet konusuyla ilgili yönetmelik iş tarifleri, görev tanımları ve prosedürlerde belirtilen her türlü işleri yapmayı kabul ve taahhüt eder” yazılı olduğu belirsiz süreli iş sözleşmesi mevcuttur. Sözleşmede yapılacak iş ayrıca belirtilmemiştir. Yine davacının ..... Dağıtım Şirketi ile sözleşme süresinin 01.01.2012 tarihinden itibaren 1 yıl olduğu, işin niteliğinin “yukarıdaki adreste yazılı tesis ve bölge teşkilatlarının hizmet alanlarında .......olarak çalışmayı kabul etmiştir” şeklinde belirtildiği, bunun dışında işçinin yükümlülükleri kısmında, “ikinci maddede belirtilen sözleşmenin konusunu teşkil eden ve yazılı işinden başka işyerinde mutad olarak yapılan iş statüsüne uygun her türlü diğer işlerde ve işverene bağlı diğer işyerlerinde geçici veya sürekli olarak çalıştırılabilir” yazılı iş sözleşmesi mevcuttur.
    Her iki sözleşmede de davacının yapacağı işin konusu ayrı olarak belirtilmemiştir.
    Belirli süreli iş sözleşmesinden bahsedilebilmesi için, sözleşmenin süreye bağlanmış olması ve belirli süreli iş sözleşmesinin yapılması için objektif nedenlerin bulunması gerekir. Objektif sebep olsa bile, sözleşmenin akdedildiği tarihte, iş ilişkisinin sona ereceği tarih belli değil veya belirlenebilir de değil ise belirsiz süreli iş sözleşmesi sözkonusu olur. İş sözleşmesi taraflarca açık olarak belirli bir süreye bağlanmasa bile, işin amacından belirli süreli olduğu anlaşılıyorsa, sözleşmenin örtülü olarak süreye bağlanması sözkonusu olur (BK mad. 338/I).
    Belirli iş sözleşmesinin varlığının kabulü için hangi durumların objektif sebep olarak kabul edilebileceği 4857 sayılı Kanun’un 11. maddesinde örnek kabilinden sayılmıştır: İşin niteliği gereği belirli bir süre devam etmesi, belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması, Kanunda gösterilen bu sebeplerle tahdidi olarak değil örnek kabilinden verilmiş benzer hallerde belirli iş sözleşmesi kurulması imkanı açık tutulmuştur. Zira, sözkonusu hükümde açık olarak “..gibi objektif koşullara bağlı olarak” ifadesine yer verilmiştir.
    Taraflar arasında, 4857 sayılı Kanun’un 11. maddesinin 1. ve 2. fıkraları anlamında esaslı sebep olmadan akdedilen belirli süreli sözleşme, belirsiz süreli sayılacağından, işveren, sürenin sona ermesiyle sözleşmenin sona erdiğini bildirdiğinde, işçi, sözleşmenin belirsiz süreliye dönüştüğünü, işverenin bildirim şartına uymadan iş sözleşmesini feshettiği gibi geçerli bir sebep gösterilmeden feshedildiğini ileri sürerek bir aylık hak düşürücü süre içerisinde dava açabilecektir.
    Yapılan açıklamalara göre davacının iş sözleşmesinin belirli süreli yapılmasını öngören objektif koşul davalı tarafından ispat edilememiştir. Davacının iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğunu ve bu sebeple yapılan fesih bildiriminde herhangi bir sebebe dayanılmadığı gözönünde bulundurularak davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesi isabetsizdir.
    Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı İş Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
    1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, davacının İŞE İADESİNE,
    3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,
    4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
    5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.320,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
    7-Davacı tarafından yapılan 436,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine oy birliğiyle 13.05.2013 tarihinde karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi