16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5269 Karar No: 2019/613 Karar Tarihi: 06.02.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5269 Esas 2019/613 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen karara göre, sanık silahlı terör örgütüne üye olduğu suçundan mahkum edilmiştir. Sanık ve müdafii tarafından yapılan temyiz başvurusu ise reddedilmiştir. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesine ilişkin bazı düzenlemeleri iptal etmesi nedeniyle sanık hakkında belirlenen cezanın düzeltilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle sanığın cezası \"11 yıl 3 ay\" yerine \"10 yıl 15 ay\" olarak belirlenmiş ve TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım hükümden tamamen çıkarılmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: TCK\"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK\"nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63.
16. Ceza Dairesi 2018/5269 E. , 2019/613 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri gereğince mahkumiyete dair istinaf başvusunun esastan reddi Temyiz edenler : Sanık ve müdafii
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü sair nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; 1-Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması, 2-Sanık hakkında belirlenen temel cezanın TMK"nın 5/1 maddesi gereğince 1/2 oranında artırılırken cezanın "10 yıl 15 ay hapis cezası" yerine "11 yıl 3 ay hapis cezası" olarak belirlenmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun 5271 sayılı CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkında kurulan hükmün 2 maddesi kısmından “11 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin çıkarılarak yerine "10 yıl 15 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına" ibaresinin eklenmesi ve ayrıca TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım da hükümden tamamen çıkarılarak yerine "Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına" ibaresi yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.