22. Hukuk Dairesi 2013/9019 E. , 2013/10674 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 18. maddesinde geçen işletmenin, iş yerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanılarak feshedildiğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış imkanlarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini imkansız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma imkanlarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda; davalı işveren şirketin 2010-2011 yıllarını büyük zarar ile kapattığını, ve bu zararın 2012 yılının ilk çeyreğinde de devam ettiğini, şirketin mali yapısındaki olumsuz gidişat, ve sağlık sektöründe son zamanlarda yaşanan olumsuz gelişmeler sebebi ile şirket organizasyonunun yeniden yapılandırılarak küçültülmesine karar verildiğini, feshe karşı çare aranmış ise de azalan iş ihtiyacı sebebi ile şirkette görev yapan bazı çalışanlar ile yollarını ayırmak mecburiyetinde kalındığını, şirketten ayrılacak personelin seçiminde objektif kriterler gözetilerek toplu fesih sürecinin titizlik ve hassasiyetle yürütüldüğünü belirtmiş ise de mahkemece davalı işveren tarafından bildirilen hususların doğruluğu araştırılmaksızın işyerinde keşif veya bilirkişi incelemesi yapılmaksızın karar verilmiştir.
Mahkemece işletme ve ekonomi uzmanlarından oluşan bilirkişi kurulu marifetiyle işyerinde keşif yapılarak, işyerinde fazla çalışmaların devam edip etmediğinin tespit edilmesi, işverenin kayıt ve belgeleri incelenerek işletmenin zarar edip etmediği, istihdam fazlalığı oluşup oluşmadığının araştırılması, işe alınan işçilerin durumlarının açıklığa kavuşturulması, işverenin işletmesel kararı tutarlı uygulayıp uygulamadığı ve feshe son çare olarak bakıp bakmadığının tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.