
Esas No: 2010/15875
Karar No: 2012/3706
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/15875 Esas 2012/3706 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, davadışı şirketin Kurum’a olan borçları nedeniyle sorumlu olmayacağını belirterek, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği gerekçe ile, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın 6183 sayılı Kanun’un 58’inci maddesinde öngörülen yedi günlük hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
1)6183 sayılı Kanunun 58. maddesi uyarınca açılan davanın esastan reddine karar verilmesi halinde, aynı maddenin 5. fıkrasına göre Kurum lehine % 10 haksız çıkma tazminatına hükmedileceği öngörülmüştür. Somut olayda, davanın süreden reddedilmiş olması nedeniyle; Mahkemece, % 10 haksız çıkma tazminatının reddedilmesi yerinde olup, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz talebinin reddi gerekir.
2)Davanın yasal dayanaklarından, 6183 sayılı Yasanın 58. maddesi hükmüne göre; ödeme emrine karşı, böyle bir borcun bulunmadığı veya kısmen ödendiği veya zamanaşımına uğradığı nedenleriyle ödeme emrinin ilgiliye tebliğinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde iptali için dava açılabilir.
Somut olayda, tebligatın davacının reşit olmayan oğluna yapıldığı anlaşılmakta olup, davacının, usulsüz tebligata muttali olduğu tarihte, davayı açtığını beyan ettiği anlaşıldığından, davanın hak düşürücü süre nedeniyle, reddine dair Mahkeme kararı isabetsizdir.
Bununla birlikte, davalı Kurum’un, dava dışı ... şirketi aleyhine başlattığı takip sonucu, borçlu olarak “...” yazılarak çıkarılan ödeme emri, davacının oğluna tebliğ edilmiştir. Tebliğ zarfında muhatabın davacı ... unvanının ise “..." olarak belirtildiği anlaşılmaktadır.
Dosyadaki belgelerden, takibin şirket aleyhine yapıldığı, davacı aleyhine yapılan takip veya çıkarılan ödeme emrinin bulunmadığı anlaşılmakta olup; ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak davacı ... tarafından açılan davanın, hukuki yararı bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 01.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.