11. Ceza Dairesi 2016/7823 E. , 2019/6881 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Beraat
1- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 18.11.2014 tarihli 2013/830 Esas ve 2014/502 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, CMK"nin 231/11. maddesine göre hükmün açıklanmasına dair kararda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141/3, CMK"nin 34 ve 230. maddeleri uyarınca gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, bu delillere göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, somut olayda sanığın sabit kabul edilen fiilinin ne olduğu belirtilip buna dayanak olan deliller gösterilip tartışılmadan gerekçesiz hüküm kurulması,
2-5271 sayılı CMK"nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, vergi suçu raporu ile rapor değerlendirme komisyonunun verdiği mütalaaya uygun olarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 10.09.2013 tarih ve 2013/36635 esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında "2008, 2009, 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçlarından kamu davası açıldığı, "sahte fatura düzenlemek" ile "sahte fatura kullanmak" suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olduğu ve birbirine dönüşmeyeceği gözetilmeden, iddianame dışına çıkılarak dava konusu yapılmayan “sahte fatura kullanmak” suçundan dava açıldığı açıklanıp hangi takvim yılından da hüküm kurulduğu belirtilmeksizin bir hüküm kurulması,
3-Sanık hakkında 2008, 2009, 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından açılan davada; vergi raporlarında sanığın 26.09.2007 tarihinde ikamet amaçlı bina işi ile iştigal etmek için mükellefiyet tesis ettirip, %90 ortağı olduğu şirkette 15 yıllığına müdür seçildiği, 2007 ve 2011 yıllarında fatura ve sevk irsaliyesi bastırdığı, sanığın iş yerinde işçi çalıştırıldığını beyan ettiği ama iş yerinin faal olmadığı, yapılan yoklamalarda iş yerinde bulunmadığı ve 2008 takvim yılında 1-12. aylar, 2009 takvim yılı 1-6. aylar, 2010 takvim yılı 2-12. aylar ile 2011 takvim yılı 1-5. aylarda KDV beyannamelerinin matrahlı olduğu, Ba- Bs formlarının karşılaştırmasında 2008 takvim yılında 3 adet, 2009 yakvim yılında 11 adet, 2010 takvim yılında 55 belge, 2011 takvim yılında da 132 adet belge düzenlediğinin tespit edildiği, Ba-Bs formları bilgilerinin birbirleriyle uyuşmadığı; sanığın savunmasında şirketin ortağı ve müdürü olduğunu ancak şirketin mali müşavir tarafından yönetildiğini, hiçbir belgede imzasının olmadığını, suça konu mükellefiyette 2008 yılında faaliyette bulunduğunu ancak 2008 yılından sonra fiilen kapattığını savunmasına rağmen, grafoloji uzmanınca yapılan bilirkişi incelemesinde 11 adet belgedeki imzaların sanığın eli ürünü olmadığı, ancak 2009 tarihli 3 adet tahsilat makbuzu imzasının sanığın eli ürünü olduğunun belirlenmesi karşısında, sanığın üzerine atılı sahte fatura düzenlemek suçlarının oluşup oluşmadığı ve gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde tespiti bakımından;
a)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
c)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak, tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
d)Faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturayı düzenleyen mükellefe ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler ile faturaları kullanana ait yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilerek faturayı düzenleyen mükellef ile kullanan mükelleflerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yalnızca 11 adet belgedeki imzanın sanığa ait olmadığından bahisle beraat hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.