10. Hukuk Dairesi 2010/15885 E. , 2012/3699 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
01.12.1985 tarihinden itibaren 2926 sayılı Kanun kapsamında ... sigortalısı olan davacının, 11.04.2006 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, 12.000,00 TL tutarındaki prim borcunu ödediği, davacının 01.09.1995-30.09.1995 tarihleri arasında 30 gün 506 sayılı Kanun kapsamında zorunlu ... sigortası olduğunun tespit edilmesiyle davalı Kurumun davacının 01.12.1985-31.08.1985 tarihleri arasında ve 01.01.2005 tarihinden itibaren ...sigortalılılığını kabul ettiği, davacının zorunlu .... sigortalı çalışmanın kendisine ait olmadığı iddiasıyla zorunlu ... sigortalılığın iptalini ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davacının zorunlu ... sigortalısı olarak çalıştığını, ...sigortalılığının oda kaydı tarihinden itibaren başlatılması gerektiği davacının 01.12.1985-31.08.1985 ve 20.09.2002-11.04.2006 tarihleri arasında... sigortalısı olarak kabul edilmesi gerektiğinden bahisle zorunlu ... sigortalılığı dahik toplam 4821 gün prim ödeme gün sayısının bulunduğunun kabulüyle tahsis talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkemenin, yapılan imza incelemesi ve toplanan delillere göre zorunlu .... sigortalılığının iptal edilmemesi yönündeki kabulü yerindedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığı ve tahsis talebi yönünden yapılan incelemede ise;
Davanın yasal dayanaklarından olan 2926 sayılı Kanunun 2’nci maddesindeki “...diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olamayan tarımsal faaliyette bulunan kimseler... sigortalısı sayılırlar” düzenlemesi gereği tescil ya da tevkifata dayalı olarak başlayan... sigortalılığının devamı sürecinde devreye giren başka bir zorunlu sigortalılık nedeniyle ...sigortalılığı sona ermektedir. Ancak, söz konusu zorunlu sigortalılık... 14.02.2007 gün.... sayılı kararında da açıkça belirtildiği gibi, “makul kısa süreyi” aşmıyor ise ve sonrasında tarımsal faaliyetin 2926 sayılı Kanunun 3’ncü maddesi anlamında devam ettiğinin anlaşılması halinde, yeniden tescil, prim ödemesi veya tevkifat aranmaksızın sigortalılığın devam ettiğinin kabulü gerekmektedir. Nitekim davacının 01.09.1995-30.09.1995 tarihleri arasında “makul kısa süreyi” aşmayacak şekilde zorunlu 30 gün 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalılığı bulunduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davacının 2926 sayılı Kanuna tabi sigortalılığının.... kayıt tarihi olan 20.09.2002 tarihinden itibaren başlatılmasına karar verilmişse de, tarımsal faaliyete yönelik olarak yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir.
2926 sayılı Kanunun 3.maddesinin (b) bendinde "Tarımsal faaliyette bulunanlar: kendi mülkünde, ortaklık veya kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde, kamuya mahsus mahallerde ekim dikim, bakım, üretim, yetiştirme ve ıslah yollarıyla veya doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle bitki, orman, hayvan ve su ürünlerinin üretimini, avlanmasını, avcılar ve yetiştiriciler tarafından muhafazasını, taşınmasını sağlayanlar veya bu ürünlerden sair bir şekilde faydalanmak suretiyle kendi adına ve hesabına faaliyette bulunanlar" olarak tanımlanmış, 5.maddesinde, sigortalı olmanın zorunlu olduğu, sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçilemeyeceği ve kaçınılamayacağı, 6.maddesinde ise, diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışanların, çalışmaya başladıkları tarihten bir gün önce, sigortalılıklarının sona ereceği hüküm altına alınmıştır. Ayrıca aynı Kanunun 9.maddesi Kuruma re"sen tescil yükümlülüğü yüklemiştir.
Anılan Kanunun 10.maddesine göre ise, kayıt ve tescil işlemlerinde valilik, kaymakamlık, özel idare, belediye, muhtarlık ve nüfus idareleri kayıtları ile, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin.... Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğunun kabulü gerekir.
... sigortalılığının yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Kanunda, bildirimsiz kalan sigortalılar için 506 sayılı Kanunun 79 ve 5510 sayılı Kanunun 86.maddesinde öngörülen "hizmet tespiti" davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Anılan düzenlemede, kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının hükme bağlanmış olması karşısında, kayıt ve tescil, yada tescil yerine geçen iradi prim ödemesi veya prim tevkifatı öncesine isabet eden tarımsal faaliyet ve buna dayalı "....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.05.2011 gün ve 2011/10-230-319 sayılı kararında da açıkça belirtildiği üzere davacının tarımsal faaliyetinin kesintisiz sürüp sürmediğinin tespiti için mahkemece;
1-Çekişmeli dönemde davacının nerede oturduğu; ...kayıtları esas alınarak belirlenmeli,
2-Dönem içinde.... Kooperatif veya Birlikler aracılığıyla "..." kullanıp kullanmadığı araştırılmalı,
3-Dönem içinde ürün teslimatından dolayı prim kesintisi yapılıp yapılmadığı veya sigortalılık iradesini ortaya koyacak şekilde prim ödemesinin bulunup bulunmadığı araştırılmalı,
4-25.04.2006 gün 26149 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5488 sayılı Tarım Kanunun 19. maddesi uyarınca .... dahil edilerek doğrudan gelir desteği alıp almadığı ve bu bağlamda davacının hangi ürünleri ekerek bunları nerelere sattığı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun "zirai kazanç, zirai faaliyet, zirai işletme, çiftçi ve mahsulün tarifi" başlıklı 52, " zirai kazançta vergileme" başlıklı 53, ve "Vergi Tevkifatı"
başlıklı 94 vd. maddeleri ile 213 Vergi Usul Kanununun " Vergi kesenlerin sorumluluğu" başlıklı 11. maddesi kapsamında zirai kazançlarından dolayı vergi ödeyip ödemedikleri araştırılmalıdır. Konu ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.12.2010 gün ve 2010/10-580-647 sayılı kararında da açıkça belirtildiği üzere " Tevkifat yapma ve kurum hesaplarına aktarma yükümü, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun 94/1 1.maddesinde öngörülen çiftçilerden satın alınan zirai mahsuller için yapılan ödemelerden gelir vergisine mahsuben tevkifat yapma yükümüne paralel olarak getirilmiştir. Bakanlar Kurulu Kararı kapsamındaki gerçek ve tüzel kişiler, tarımsal faaliyette bulunan bu kişilerden satın aldıkları ürün bedellerinden tevkifat yapmakla yükümlüdürler." Tevkifat suretiyle vergilendirilen çiftçiler yaptıkları satış ve hizmetleri dolayısıyla müstahsil makbuzu almak ve saklamak zorundadırlar.
5-Tarımsal faaliyeti kapsamında ilaç, gübre ve sulama parası ödeyip ödemediği, varsa bunların fatura ve belgelerinin nelerden ibaret olduğu, ... üyeliği varsa bu kuruluşlara düzenli bir şekilde aidat ödeyip ödemediği araştırılmalı, tarımsal faaliyete elverişli tapulu taşınmazının bulunup bulunmadığı, tarımsal faaliyetin taşınmaz kiralanması yoluyla gerçekleştirildiğinin savunulması halinde; taşınmazların, kimden hangi yıllar için kiralandığı, kiracının; kiralama yoluyla faaliyetini yürütmeye elverişli alet ve edavatının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, traktörünün bulunduğunun ileri sürülmesi halinde, traktörün hangi tarihte satın alınıp ilgilisi adına trafiğe tescil edildiğini gösteren fatura ve trafik tescil belgesinin celbedilmeli,
6-Hayvan yetiştiriciliği bulunduğunun ileri sürüldüğü hallerde, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01.06.2011 gün ve 2011/10-306-365 sayılı kararında da belirtildiği üzere 16.05.1986 tarihinde yürürlüğe giren 3285 sayılı ... Kanununun 22.maddesi kapsamında hayvanlarına ilişkin menşe şehadetnamesinin bulunup bulunmadığı tespit edilerek, büyük ve küçükbaş hayvanlarına ilişkin istatistik bilgileri ve bu hayvanlara ilişkin yapılması zorunlu bulunan periyodik aşılara ilişkin bilgiler... sorulmalı, köy muhtarı ve ihtiyar heyeti üyeleri gibi tarımsal faaliyetin varlığını yakından bilebilecek durumdaki tanıklar dinlenilerek sigortalılık olgusunun varlığı hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulduktan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, davacının 2926 sayılı yasaya tabi geçerli sigortalılık süresinin tesbiti ile, aylık bağlamaya yeter miktarda prim ödeme gün sayısı ve bu gün karşılığı primlerinin ödenip ödenmediği; başka bir anlatımla, yaşlılık aylığı koşullarının oluşup oluşmadığı varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, açıklanan maddi ve hukuki nedenler gözetilmeksizin eksik araştırma, inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı gerekçelerle karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 01.03.2012 günü oybirliği ile karar verildi.