
Esas No: 2017/1844
Karar No: 2020/5980
Karar Tarihi: 01.12.2020
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/1844 Esas 2020/5980 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “...yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı belirtildikten sonra, tespit tarihinden 20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları getirtilerek dosyanın ikmal edilmesi ve akabinde, ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeodezi ve fotoğrametri uzmanından oluşan bilirkişi kurulu eşliğinde mahallinde yeniden keşif yapılmak suretiyle taşınmazın niteliğinin ve kullanım süresinin ne zaman başladığının belirlenmesine çalışılması, şahit ve yerel bilirkişi sözlerinin bilimsel esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıç tarihinin ayrı ayrı belirlenmesi ve bundan sonra toplanacak delillere göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın 22.04.2016 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen toplam 22.000,00 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı ... mirasçıları adına veraset ilamındaki miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından esas ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümlerin yargılama sırasında vefat eden davacı ..."nun mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği halde, hükme esas kroki ölçekli olmadığından ve tapuya tesciline karar verilen her bir bölümün yüzölçüm değerleri ayrı ayrı gösterilmediğinden, hüküm infaza elverişli bulunmamaktadır. Oysa, HMK"nın 297/2. maddesi uyarınca, hakim; açık ve infazında şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hüküm kurmakla yükümlüdür. Mahkemece, anılan yasa hükmüne uygun şekilde hüküm kurulmaması isabetsiz olduğu gibi; kabule göre de, denetimin sağlanabilmesi bakımından davalı Hazine lehine vekalet ücreti hesabında (hukuka uygunluğun denetimi yönünden) hangi değerin esas alındığının gösterilmemiş olması da isabetsiz olup, davalı Hazinenin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.