17. Hukuk Dairesi 2016/10911 E. , 2019/4041 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacılar vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 03.04.2019 Çarşamba günü davacılar vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ...geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının maliki ve sürücüsü bulunduğu aracın, davacı ..."ın kullanmakta olduğu motorsiklete çarpması sonucu davacının yaralandığını, davacı ..."ın eşi olan diğer davacının yaralanması nedeniyle kendisine baktığını, bu süre içerisinde rapor aldığını ve işinden geri kaldığını ileri sürerek davacı ..."ın uğradığı zarar nedeniyle 30.000,00 TL manevi, davacı ... için 7.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili, dava dilekçesinde müvekkillerinden ..."ın davaya konu kaza nedeni ile eşi olan diğer davacının yaralanması sonucu kendisine baktığını, bu süre içerisinde rapor aldığını ve bu süre içerisinde çalıştığı kurumdan döner sermayeden alacağı gelirden yoksun kaldığını ayrıca davacı eşin geçici iş göremezlik süresi boyunca kendisine baktığı gerekçesiyle maddi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili; kazanın oluşumundaki tarafların kusur oranının incelenmesi gerektiğini, maddi tazminat isteminin dayanağı bulunmadığını ve manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 1.633,27 TL bakıcı giderinin haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ..."a verilmesine, davacı ... için 15.000,00 TL ve davacı ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine fazla istemlerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm ve davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine vermek gerekmiştir.
2-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesindeki (818 sayılı BK"nun 47. Maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nın 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda davacının bakıcı gideri zararı 3.266,55 TL olarak hesaplanmakla birlikte mahkemece bakıma muhtaç davacının aile birliği içinde kendisine baktırmada şayet evli ise eşinin 4221 Türk Medeni Kanunun 185. maddesinde öngörülen müzaharet (yardım) yükümünün bulunması ve yine başkasının yardımına muhtaç davacının herhalde gelirinden bakım için bir miktar ayırması gerekeğine ilişkin olgular göz önünde tutularak TBK"nun 51 ve 52. maddeleri uyarınca davacının tespit edilen bakıcı giderinin takdiren %50"sini isteyebileceği gerekçesiyle bu miktarın 1.633,27 TL olduğuna karar verilmiştir.
Mahkemece; davacının aile birliği içerisinde bakılacağı olgusu değerlendirilerek hakkaniyet indirimi yapılarak karar
verilmiş ise de; aile bireylerine böyle bir yükümlülük yüklenemeyeceği gibi, dışarıdan bir bakıcı tutulmuş olsa idi ne kadar zararının olduğu gözetilerek hüküm verilmesi gerekmektedir.
Buna göre; olayda 6098 sayılı TBK md. 52 (BK.’nun 43. maddesi) gereğince indirim şartları bulunmamasına göre, davacının gerçek zararından, varsayıma dayalı %50 indirim yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ :Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm ve davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 1.107,77 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 03/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.