17. Hukuk Dairesi 2016/9634 E. , 2019/4040 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından talep edilmiş, davalı ... vekilincede duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 02.04.2019 Salı günü davacılar vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 17.01.2012 tarihinde davacıların müşteri olarak bindikleri davalıların maliki, sürücüsü ve ZMSS poliçesi ile sigortacısı oldukları aracın takla atıp uçuruma yuvarlanması neticesinde ağır yaralandıklarını belirterek fazlaya dair hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla davacı ... yararına 1.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 1.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 17.01.2012 tarihinden işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili; birleşen ek davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı ... için 34.157,53 TL ve davacı ... için 156.622,37 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 17.01.2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... A.Ş. vekili; davalının kusura dayalı limitle sorumluluğu bulunduğunu, araç sürücüsünün kusursuzluğu nedeniyle poliçe sorumluluklarının bulunmadığını ve davadan önce yapılan bir başvuru olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; davalının olayda kusurunun olmadığını, kazadan sonra davacılar ile ilgilendiğini ve istenen miktarların fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, maddi tazminat yönünden açılan asıl davanın ve birleşen davanın kabulü ile davacı ... için 35.157,53 TL maddi tazminatın ve davacı ... için 157.622,37 TL maddi tazminatın davalı ..."ndan kaza tarihi olan 17/01/2012 tarihinden, davalı ... A.Ş."nden ise dava tarihi olan 10/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine; manevi tazminat yönünden açılan asıl davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 4.000,00 TL ve davacı ... için 12.000,00 TL manevi tazminatın davalı ..."ndan kaza tarihi olan 17/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak adı geçen davacılara verilmesine, davalı ... A.Ş."ne karşı açılan manevi tazminat davasının reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili ve davalı ... Vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacılar vekili ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın
kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda; davacı ... adına düzenlenmiş .... Üniversitesi Hastanesi"nin 15/05/2013 tarihli Özürlü Sağlık Kurulu Raporunda davacının (sol nefrektomi+sağ total işitme kaybı tanılarıyla) %21 oranında malul kaldığı; mahkemece aldırılan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı"nın 01.10.2015 tarihli raporunda ise kaza tarihinde yürürlükte olmayan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü"ne göre davacının vücut genel çalışma gücünden kayıp oranının % 58 olduğu, 6 ay süre ile işgöremez halde kaldığı; yine davacı ... adına düzenlenmiş Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi"nin 28/03/2013 tarihli Özürlü Sağlık Kurulu Raporunda davacının maluliyetinin bulunmadığı; mahkemece aldırılan .... Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı"nın 01.10.2015 tarihli raporunda ise kaza tarihinde yürürlükte olmayan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü"ne göre davacının vücut genel çalışma gücünden kayıp oranının % 43 olduğu, 6 ay süre ile işgöremez halde kaldığı belirlenmiştir.
Davacılar adına düzenlenen her iki rapor arasında açıkça ve büyük oranda bir çelişki bulunmaktadır.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu"ndan olay tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri
Yönetmeliği"ne göre, davacının vücut fonksiyon kayıp oranı ve iyileşme süresinin belirlenmesi konusunda çelişkiyi giderecek tarafların itirazlarının da değerlendirildiği yeni bir rapor alınarak karar verilmesi olup eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Davaya konu edilen iş görememezlik zararının hesaplandığı bilirkişi raporunda; davacılar ev hanımı olup sürekli iş görememezlik zararı aktif-pasif çalışma devresi belirlenerek ve geçici iş görememezlik zararı ise AGİ’li net asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığı görülmektedir.
Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücretin, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığı olduğu, ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif devre zararının hesaplanmasında dikkate alınmaması gerekir.
Buna göre; davacıların ev hanımı olması göz önüne alınarak, geçici iş görememezlik zararına ilişkin gelirinin AGİ’siz net asgari ücret üzerinden yapılması ve sürekli iş görememezlik zararında da aktif-pasif devre ayrımı yapılmaksızın bakiye ömrü boyunca pasif devre kabul edilerek AGİ’siz net asgari ücret üzerinden hesap yapılarak sonuca ulaşılması gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
4-Kabule göre, davalı ... şirketi kazaya neden olan aracın trafik sigortacısıdır. 2918 sayılı KTK.nun 98/1, 99/1. maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları"nın B.2. maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir.
Somut olayda, davacı yanca davalıya başvuru yapıldığı anlaşılmış olup, yapılan başvurunun davalı ... şirketine tebliğine ilişkin belge dosya içerisinde görülememiştir.
Bu durumda mahkemece, davacı tarafından yapılan başvurunun davalı ... şirketine tebliğine ilişkin belgeler istenip, ibraz edildiğinde tespit edilecek tarihe 8 iş günü eklenmek suretiyle bulunacak tarihten itibaren davalı
sigorta şirketinin temerrüt faizinden sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazılarının, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."na geri verilmesine, 03/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.