Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/83 Esas 2020/5977 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/83
Karar No: 2020/5977
Karar Tarihi: 01.12.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/83 Esas 2020/5977 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı Hazine tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalıların bulundukları alanda bulunan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle murisi adına tespit edildiği belirlenmiştir. Bu duruma karşı Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğunu iddia ederek dava açmıştır. Yargılama sırasında asli müdahil de kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak taşınmazın yarı payının tapu kaydının iptali ile adına tescil talebiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda temyize konu taşınmaz hakkında herhangi bir hüküm kurulmamış, fakat kararın hüküm kısmı ile gerekçesi arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı HMK'nın 298/2. maddesi gereği kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine uygun olması zorunludur. Bu nedenle önceki kararla bağlı kalınmaksızın yeniden bir hüküm kurulması gereklidir. Sonuç olarak, usul ve yasaya aykırı olan hüküm BOZULMUŞTUR.
Kanun Maddeleri:
- HMK'nın 297/2. maddesi: hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir.
- HMK'nın 298/2. maddesi: kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine uygun olması zorunluluğunu ve kararların farklı ve çelişkili olmasının bozma nedeni olduğunu belirtir.
16. Hukuk Dairesi         2018/83 E.  ,  2020/5977 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

    Kadastro sırasında, Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 172 ada 3 parsel sayılı 2.502,99 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, davalıların murisi ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasına dayanarak, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında müdahil ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak, çekişmeli taşınmazın yarı payının tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda temyize konu taşınmaz hakkında herhangi bir hüküm kurulmamış; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    HMK"nın 297/2. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Somut olayda Mahkemece, kısa kararda ve kararın gerekçe bölümünde dosyada toplanan delillere göre davalı ile asli müdahilin çekişmeli 172 ada 3 parsel sayılı taşınmazda 20 yıl aralıksız ve çekişmesiz zilyetliklerinin bulunduğu belirtilerek, zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle tespitin iptali ile 1/2 pay oranında davalı ... ve asli müdahil ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği açıklandığı halde, hüküm kısmında davanın kısmen kabulü ile temyize konu olmayan 157 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tespitin iptali ile ham toprak vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, ancak temyize konu 172 ada 3 parsel sayılı taşınmaz hakkında herhangi bir hüküm kurulmamıştır. Bu haliyle kısa karar ve kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratıldığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK"nın 298/2. maddesi gereğince kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine uygun olması zorunludur. Kararların farklı ve çelişkili olması mahkemelere olan güven ilkesini zedeler. Bu durum 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da benimsendiği gibi bozma nedenidir.
    Hal böyle olunca; Mahkemece, önceki kararla bağlı kalınmaksızın çelişkiyi kaldırmak suretiyle yeniden bir hüküm kurulması gerekli olup, davacı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulüyle usul ve yasaya aykırı olan hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.