3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/9507 Karar No: 2019/6128 Karar Tarihi: 03.07.2019
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/9507 Esas 2019/6128 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/9507 E. , 2019/6128 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddi yönünde verilen hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından duruşma talepli olarak temyiz edilmiştir. Temyize konu edilen kararda dava değeri, duruşma sınırının altında olduğundan, duruşma isteğinin miktar yönünde reddiyle süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelenmesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının, 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu kapsamında sözleşmeli aile hekimi olarak görev yaptığını, aile hekimlerinin bir kısmının kamuya ait binaları kullandıklarını, 5258 sayılı Kanun ve Aile Hekimliği Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığınca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ile Sözleşme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik"in 16. Maddesi uyarınca bu durumda olan aile hekimlerinden kullanım bedeli alınması gerektiğini, davacının kuruma ait taşınmazı kullanmasına rağmen, kullanım bedeline ilişkin herhangi bir ödeme yapmadığını ve bu nedenle başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek icra takibine yapılan itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, idare tarafından kendisine tahsis edilen yerde aile hekimliği faaliyetini sürdürdüğünü, taraflar arasında herhangi bir kira sözleşmesinin bulunmadığını, fuzuli işgalin de söz konusu olamayacağını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-) 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK"nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu"na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu
alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK"dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında istek üzerine ya da re"sen gözetilmesi gerekir. Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklandığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esası incelenerek davanın esastan sonuçlandırılması doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. 2-) Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.07.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.