Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2018/3476 Esas 2019/1092 Karar Sayılı İlamı

Mahkeme : Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet (ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak)

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanıklar ...ve .... müdafiilerinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin istekleri uygun görülmediğinden, 696 sayılı KHK"nın 100"üncü maddesi ve 7079 sayılı Kanun"un 94. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 299. maddesi uyarınca takdiren reddine karar verilerek, temyiz incelemesi duruşmasız olarak yapılmıştır.
1- Dosyadaki bilgi ve belgelere göre sanıkların güven alımı tutanaklarını kabul etmemeleri karşısında; gizli soruşturmacı olarak görevlendirilen alıcı görevliler tarafından çekilen kamera kaydına ilişkin CD"nin duruşmada sanıklara izletilerek, görüntülerin ve konuşmaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, görüntülerdeki kişilerin sanıklar olmadığının tespiti halinde alıcı görevlilerin de usulüne uygun bir şekilde tanık olarak dinlenmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2- Sanık ... hakkında 03/07/2015 ve 03/10/2015 tarihli suçlardan dolayı 15/06/2016 tarihli iddianame ile temyiz konusu bu davanın açıldığı; UYAP ve dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, 30/08/2015 tarihli suç nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 05/01/2016 tarihli iddianamesi ile açılan dava üzerine, İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi"nce TCK"nın 188/3-4/a maddeleri uygulanarak sanık hakkında 15 yıl hapis ve 140,00 TL adli para cezasına hükmolunduğu,bu karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi’nce istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verildiği, bu hükmün 20.Ceza Dairesinin 2018/2033 esas, 2018/3770 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği anlaşıldığından, 03/07/2015 ve 03/10/2015 tarihli suçlar ile kesinleşen davaya konu olan 30/08/2015 tarihli suçun “bir suç işleme kararının icrası kapsamında” işlenip işlenmediğinin ve buna bağlı olarak belirtilen suçların zincirleme suç oluşturup oluşturmadığının tartışılarak belirlenmesinde, zincirleme suç oluşturduğunun
saptanması durumunda, bunlardan en ağır sonuç doğuran suç esas alınarak tayin edilecek cezanın, zincirleme suç nedeniyle TCK"nın 43. maddesi gereğince artırılmasında ve böylece bulunacak sonuç cezanın, kesinleşen hükümdeki sonuç cezadan “fazla olması halinde” aradaki fark kadar “ek cezaya hükmolunmasında” zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan hükümlerin BOZULMASINA, 20/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.