16. Ceza Dairesi 2020/7038 E. , 2021/3466 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Uşak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 28.02.2017 tarih
ve 2016/233 – 2017/28 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Silahlı terör örgütüne yardım etme
Hüküm : 1-Sanıklar ... hakkında:
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan; TCK"nın
314/2, 62, 53/1, 58/9, 63. maddeleri ve 3713 sayılı
Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet kararına
yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi,
2-Sanık ... hakkında:
Uşak 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 28.02.2017 tarih,
2016/233 E. 2017/28 K. sayılı kararının kaldırılarak,
Silahlı terör örgütüne yardım etme suçunda; TCK’nın
220/7. maddesi delaletiyle TCK’nın 314/2, 220/7, 62,
53/1, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1.
maddesi uyarınca mahkumiyet
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, sanıkların savunmaları ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
1-Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafii ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Silahlı terör örgütüne yardım etme suçunu işlediği kabul edilen sanık hakkında temel ceza belirlenirken TCK’nın 314/3. maddesinin delalet maddesi olarak gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan Bölge Adliye Mahkemesince kurulan hükmün ikinci maddesinin ikinci fıkrasındaki “TCK’nun 220/7. maddesi delaleti ile” ibaresinin çıkarılarak yerine “TCK’nın 314/3 ve 220/7. maddeleri delaletiyle” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, sanığın silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyetine dair verilen Uşak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 28.02.2017 tarih 2016/233 esas 2017/28 sayılı hükmü ile istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 03.07.2017 tarih 2017/11423 esas 2017/1609 sayılı kararının, Dairenin 2017/3641 esas 2018/4022 sayılı bozma kararı ile ortadan kalkacağı gözetilerek bozmaya uyulmak suretiyle örgüt üyesi olduğu kabul edilen sanığın anılan suçtan mahkumiyetiyle ilgili olarak yeniden 5271 sayılı CMK’nın 280/2. maddesi gereğince hüküm kurulması gerekirken bundan zuhul ile yazılı olduğu biçimde istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi ile yetinilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.05.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.