14. Hukuk Dairesi 2018/958 E. , 2019/5739 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.01.2012 gününde verilen dilekçe ile mera komisyon kararının iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın görev nedeniyle reddine dair verilen 13.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ..., ... İlçesi, ... Köyünde toplulaştırma işlemi yapıldığını, toplulaştırma öncesinde hazineye ait olan mera parsellerinin toplulaştırma sonunda miktarında azalma meydana geldiğini, toplulaştırma sırasında mera kaybının toplulaştırmaya dahil edilen tüm taşınmazlarda karşılanması gerekirken mera komisyonu yaptığı hatalı tespit ve tahdit çalışmaları sonucu öncesi mera olmayan ve toplulaştırmaya konu olmayan, hazine arazilerinin de bu tespiti içine dahil ettiğini, mera kaybının bu şekilde hazineye ait taşınmaz mallardan karşılanarak 140.442 m²"lik zayiat ve derecelendirme kaybı ile birlikte hazine parsellerinin toplulaştırma sonrası 480.216 m² azaldığını belirterek ... Köyü 115 ada 1 parsel sayılı, 116 ada 2 parsel, 151 ada 6 parsel sayılı taşınmazların tamamı ile 171/4 parselin 108104 m²"lik kısmınına ilişkin İl Tarım Müdürlüğü Mera Tespit Komisyonu Başkanlığınca yapılan tahsisin iptaline, taşınmazların tapu kaydındaki gibi ... adına ipkasına karar verilmesini istemiştir
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplulaştırmaya yönelik idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilip ortadan kaldırılmadığı sürece eldeki davanın dinlenebilme olanağı bulunmadığı, bu nedenlerle mahkemenin görevli olmadığına, karar kesinleştiğinde davacının idare mahkemesinde dava açma konusunda muhtariyetine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nin 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, 51. maddesinde dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114/d maddesinde ise taraf ve dava ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve 115. madde uyarınca da mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı belirtilmektedir.
4721 sayılı TMK’nin 47, 48, 49 ve 50. maddelerinde de tüzel kişiliğin kazanılması, hak ehliyeti ile fiil ehliyeti ve bunun kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.
442 sayılı Köy Kanununun 37/7. maddesi uyarınca da köy tüzel kişiliği adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukuki bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı Kanunun 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır.
Ancak, On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince;
1-Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.
2-Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır.
3-Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.
Aynı Kanunun Geçici 1. maddesinin 13. fıkrasında; “1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur” hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm Kanunun “Yürürlük” başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Somut olaya gelince; davalı köyün 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümleri gereğince tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle olarak ... ilçesinin belediyesine katılması nedeniyle görülmekte olan davada taraf sıfatı kalmadığından ve katıldığı ilçe belediyesi taraf olacağından 6360 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin 13. fıkrası gereğince işlem yapılması için kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 25.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.