Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/8643
Karar No: 2022/21353
Karar Tarihi: 01.11.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/8643 Esas 2022/21353 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2022/8643 E.  ,  2022/21353 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR

    Hakaret suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1-2, 43/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.860,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 15/06/2016 tarihli ve 2015/804 esas, 2016/480 sayılı kararının 29/07/2016 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içinde 09/06/2017 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun’un 125/1-2, 43/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.860,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... Asliye Ceza Mahkemesinin 30/04/2019 tarihli ve 2019/4 esas, 2019/341 sayıl kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 23/06/2021 gün ve 2021/70664 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
    İstem yazısında; "7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanun'u uyarınca öncelikle bilinen son adrese normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi hâlinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, tebligata 7201 sayılı Kanun'un 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği,
    Somut olayda, katılan ...'ün yargılama sırasında alınan ifadesinde adresini "... Mahallesi ... Sok No:... İç Kapı No:... .../..." olarak bildirmesine rağmen, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 15/06/2016 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararının, 7201 sayılı Kanun'un 21/1 maddesine göre tebligat çıkarılması gerekirken, doğrudan "mernis şerhi" düşülmek suretiyle anılan Kanun'un 21/2. maddesine göre yapılan gerekçeli karar tebliği usulsüz olduğundan sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının henüz kesinleşmediği ve denetim süresinin işlemeye başlamadığı, dolayısıyla denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediği gerekçesiyle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. " denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    5271 sayılı CMK’nın “hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması” başlığını taşıyan 231. maddesinin 8. fıkrasında; "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur." 11. fıkrasında; "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir." hükümleri yer almaktadır.
    5271 sayılı CMK'nın 231/8. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanığın beş yıl süreyle denetim süresine tabi tutulacağı belirtilmiş olup, bu denetim süresi hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının usulüne uygun olarak kesinleşmesi üzerine başlamaktadır.
    Yukarıda yer verilen kanuni düzenlemelere göre hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık, bu karar usulüne uygun bir şekilde kesinleştikten sonra, 5 yıl süreyle denetime tabi tutulacak ve bu süre içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirlerine riayet etmemesi halinde hüküm açıklanacaktır.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu”nun 10. maddesinde;
    "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir.
    Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." hükümlerine yer verilmiştir.
    İnceleme konusu somut olayda; Katılanın yokluğunda verilen kararın, bilinen en son adresine Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkarılması, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya bu adrese tebligat yapılamaması halinde ise, adres kayıt sistemindeki adresin bilinen en son adres olarak kabul edilerek ve tebligatın buraya yapılması gerekmekte olup bu adrese aynı Kanunun 21/2. maddesi gereğince yapıldığı şerh de düşülerek tebligat yapılması gerekir. İncelenen dosyada, katılanın bilinen en son adresine Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat yapılmadan doğrudan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine (MERNİS adresine) yapılan tebligatın usulsüz olduğu, bu nedenle kararın henüz kesinleşmediği ve denetim süresinin işlemeye başlamadığı, dolayısıyla hükümlerin açıklanamayacağı gözetilmeden sanık hakkında denetim süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle ihbar üzerine dosya ele alınarak açıklanması geri bırakılan hükümlerin açıklanmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
    1- Hakaret suçundan sanık ... hakkında, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 30/04/2019 tarihli ve 2019/4 esas, 2019/341 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2- CMK'nın 309/4-b maddesi gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı'na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 01/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi