Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/22927
Karar No: 2013/10580

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/22927 Esas 2013/10580 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/22927 E.  ,  2013/10580 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    DAVA : Davacı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı sitede 2002 Şubat ayında apartman görevlisi olarak çalışmaya başladığını, 09.07.2010 tarihinde işine son verildiğini, kıdem tazminatının ödendiğini ancak ihbar tazminatı, tatil çalışma alacağı, fazla mesai ve yıllık izin ücretlerinin ödenmediğini, her yıl 15 Ekim-15 Nisan arasında altı ay süreyle yakıt olarak kömür kullanılan kazanın yakılması ve temizliği işlerinde 05:00-24:00 saatleri arasında çalıştığını, kaloriferın yanmadığı dönemde ise ortak alanların temizliği çöp alma, bahçıvanlık işlerinde çalıştığını, toplam otuzbeş gün izin kullandığını, başka izin kullanmadığını belirterek ihbar tazminatı, fazla mesai alacağı, yıllık izin alacağı, hafta tatili alacağı ve ulusal bayram genel tatil alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının müvekkili sitede kış aylarında kalorifer yakımı ve çöp toplama işi yaptığını, yaz aylarında ise apartmanın temizliği ve çöp toplama işi ile ilgilendiğini, davacının belirttiği şekilde çalıştığı iddiasının doğru olmadığını, müvekkili sitede iki blok otuz dairenin bulunduğunu, davacının iş sözleşmesine müvekkili sitenin doğalgazla ısınmaya geçilmesi nedeni ile son verildiğini,davacının yönetim kurulu karar metnine göre yıllık izinlerini kullandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacının 15 Nisan-15 Ekim dönemi arasında davacının hafta tatillerinde çalıştığı ve bu dönemde günde üç saat, haftalık yirmibir saat fazla çalışma yaptığını, davalı tarafın 30.06.2008 tarihli karar metninde de görüldüğü gibi davacının geçmiş yıllara ait izinlerini kullandığını ileri sürdüğünü, belirtilen kararda davacıya bir miktar kıdem tazminatının ödenmesi amacıyla hazırlanan tutanağa aynı el yazısıyla izinlerin kullandırıldığının da eklendiğini, davacının tutanağı imzalamakla daha önceki yıllara ilişkin izinlerini kullandığını belirttiğini, davacının tutanağı imzaladığı tarihte çalıştığı ve kıdem tazminatını alabilmek için tutanağı imzalamak durumunda kaldığının anlaşıldığını, davalı işveren davacının izinlerinin kullandırıldığına dair bir belge ve defter sunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Taraflar arasında uyuşmazlık bozma içeriğine göre, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı sebebe dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
    İşçinin işe iade davası açması durumunda, izin ücretinin talep edilip edilemeyeceği davanın sonucuna göre belirlenmelidir. Gerçekten işçinin dava sonucu işe başlatılması durumunda, önceki fesih ortadan kalkmış olmakla ve iş ilişkisi devam ettiğinde 4857 sayılı Kanun"un 59. maddesi uyarınca izin ücreti istenemez. İşçinin işe başvurusuna rağmen kanuni bir aylık işe başlatma süresi içinde işe alınmaması halinde ise, işe başlatmama anı fesih tarihi olarak kabul edildiğinden, izin alacağı bu tarihte muaccel olur.
    Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı çalıştığı süre boyunca otuzbeş gün yıllık izin kullandığını belirtmiştir. Davalı taraf ise davacının karar defterlerine göre yıllık izinlerini kullandığını savunmuştur. Mahkemece davacının karar metninde yıllık izinlerini kullandığını belirttiğini, ancak bu tarihte davacının davalı işyerinde çalıştığını ve kıdem tazminatını alabilmek için imzaladığını, davalı işverenin davacının izinlerini kullandığına dair belge ve defter sunmadığı gerekçesiyle davacının kıdemine göre hesaplanan yıllık izin süresinden kullandığını beyan ettiği yıllık izin süresinin düşülmesiyle davacının bakiye yıllık izin alacağının bulunduğunu belirtmiştir. Dosya içerisindeki davalı işverence sunulan yönetim kurulu karar defterinin 30.06.2008 tarihli karar metninde davacı geçmiş yıllık izinlerini kullandığına dair imzalı kabulü bulunmaktadır. Buna göre yıllık izin alacağının hesaplanması gerekirken mahkemenin davacının imza atarken iş sözleşmesinin devam ettiği için bu belgenin dikkate alınmayacağına yönelik gerekçesi yerinde değildir.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 13.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi