22. Hukuk Dairesi 2012/22925 E. , 2013/10578 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının 11.03.2011 tarihinde bakım ve onarım çalışması yaparken direkten düşürek iş kazası geçirdiğini, müvekkiline kaza sonrası işveren tarafından 10 günlük izin verildiğini, bu süre sonunda sağlığına kavuşmadığından ek izin istediğini ancak davalı tarafın davacının işbaşı yapmasını istediğini, davacının sağlığının çalışmaya uygun olmadığından devlet hastanesinden rapor aldığını, bu durum üzerine işverenin verdiği iznide yok sayarak davacının 15-16-17.03.2011 tarihinde davacının devamsızlığından bahisle iş sözleşmesini feshettiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının devamsızlığı nedeniyle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı işçinin 11.03.2011 tarihinde kaza geçirdiği ancak bu sebeple doktor raporunu almadığı sadece işverenin sözlü izni ile iş yerine gitmediği, işverenin daha sonra işçiye yeniden süre vermemesi durumunda işçinin doktor raporu almak zorunda kaldığı, işverenin iş sözleşmesini feshederken öne sürdüğü mazeretsiz ve izinsiz işe gelmeme sebebinin geçerli olmadığı gerekçesiyle iş sözleşmesinin feshinin geçersizliği ile davacı işçinin işe iadesine karar verilmiştir.
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
Uyuşmazlık iş sözleşmesinin işverence haklı nedene dayalı olarak feshedilip feshedilmediği noktasındadır.
4857 sayılı yasanın 25/II. maddesinde, " Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri: a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması. b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması. c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması. d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84 üncü maddeye aykırı hareket etmesi. e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması. f) İşçinin,işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi. g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi. h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi. ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması." hallerinde iş akdinin işverence haklı nedene dayalı olarak feshedilebileceği düzenlenmiştir.
Dosya içeriğine göre, davacının davalı işyerinde işçi olarak çalıştığı ve davalı işveren tarafından devamsızlığı gerekçesiyle haklı neden belirtilerek feshedildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacı 11.03.2011 tarihinde bakım ve onarım çalışması sırasında iş kazası geçirdiğini, işveren tarafından kendisine 10 günlük izin verildiğini, bu süre sonunda sağlığına kavuşmadığını ve işverenden ek izin istediğini ancak davalı işverence işbaşı yapılmasının istendiğini, sağlığının çalışmaya uygun olmaması nedeniyle rapor aldığını, bunun üzerine davalı işverenin verdiği izni yok sayarak 15-16-17.03.2011 tarihlerinde devamsızlığından bahisle davalı işverence iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini belirtmiştir. Davalı taraf ise davacının devamsızlığı nedeniyle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini beyan etmiştir. Davacı tanıkları davacıya işveren tarafından devamsızlık tutanaklarının tutulduğu dönem için sözlü izin verildiğini beyan etmişlerdir. Hal böyle olunca tüm dosya kapsamına göre davacıya işverence devamsızlığına ilişkin dönemde izin verildiği sabittir. Bu nedenle mahkemece iş sözleşmesinin feshinin haksız olduğunun kabulü yerindedir. Ancak boşta geçen süre ücreti ile işe başlatmama tazminatı tespit niteliğinde olduğundan belirlenen bu tazminatlar için ayrıca miktar belirtilmesi hatalı olmuştur.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE,
3-Davacının yasal sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih nedeni ve kıdemi dikkate alınarak dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.320,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 76,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 13.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.