Esas No: 2020/6236
Karar No: 2022/640
Karar Tarihi: 01.03.2022
Danıştay 9. Daire 2020/6236 Esas 2022/640 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2020/6236 E. , 2022/640 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2020/6236
Karar No : 2022/640
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Belediye Başkanlığı-...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...Bankası A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı banka tarafından kredi alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi üzerine, İzmir İli Bayraklı İlçesi ...Mahallesi ...Ada ...parsel ve ...Ada ...parselde kayıtlı bulunan ipotekli taşınmazların alacağa mahsuben davacıya ihale edilmesi nedeniyle, 1998-2018 yılllarına ilişkin ödenmeyen emlak vergisi, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payı ve gecikme faizinin tahsili amacıyla düzenlenen ...tarih ve ...no'lu ödeme emrinin iptali istemine ilşikindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun "Adi ve rehinli alacakların sırası" başlıklı 206/1'inci maddesinde 03.07.1940 tarihinden 28.02.2018 tarihinde yapılan değişikliğe kadar "Alacakları rehinli olan alacaklıların satış tutarı üzerinde, gümrük resmi ve akar vergisi gibi Devlet tekliflerinden muayyen eşya ve akardan alınması lazım gelen resim ve vergi o akar veya eşya bedelinden istifa olunduktan sonra rüçhan hakları vardır." hükmünün bulunduğu, ancak yatırım ortamının iyileştirilmesi amacıyla 28.02.2018 tarih ve 7101 sayılı Kanun'un 5'inci maddesi ile 2004 sayılı Kanun'un 206/1'inci maddesinin "Alacakları rehinli olan alacaklıların satış tutarı üzerinde rüçhan hakları vardır. Gümrük resmi ve akar vergisi gibi Devlet tekliflerinden muayyen eşya ve akardan alınması lazım gelen resim ve vergi, rehinli alacaklardan sonra gelir." şeklinde değiştirildiği ve bu değişikliğin 15.03.2018 tarihinde yürürlüğe girdiği dikkate alındığında, dava konusu dönemde davacının rehinli alacağının davalı idarenin emlak vergisine ilişkin alacağından önce geldiği açıkça düzenlenmiş iken, davacının emlak vergisine konu taşınmazın satışından rehinli alacaklı sıfatıyla alacağının tamamını karşılayamadığı dava konusu olayda, Emlak Vergisi Kanunu'nun 04.12.1985 tarih 3239 sayılı Kanun'un 141'inci maddesi ile değiştirilen ve 01.01.1986 tarihinde yürürlüğe giren 30'uncu maddesinde yer alan "devralan" teriminin icrai satış sonucunda taşınmazı devralan ve alacağının tamamını karşılayamayan rehinli alacaklıyı kapsayıp kapsamadığının 15.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren 28.02.2018 tarih ve 7101 sayılı Kanun'un 5'inci maddesi ile 2004 sayılı Kanun'un 206/1'inci maddesi ile belirsiz hale geldiğinin görüldüğü, anılan kanun değişikliği sonrasında verginin kanuniliği ilkesi gereği söz konusu emlak vergisinin davacıdan devralan sıfatıyla müteselsilen tahsil edilebileceğine dair açık bir kanuni düzenleme bulunmadığından dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek kararın kaldırılmasını gerektiren başka bir neden bulunmadığından istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: İşlemin dayanağı olan Emlak Vergisi Kanunu 30. maddesinin 2021 yılına kadar yürürlükte olduğu ve davacının devralan sıfatıyla ödenmeyen emlak vergisi borçlarından müteselsilen sorumlu bulunduğu, Vergi Mahkemesinin hükmüne esas aldığı İcra Ve İflas Kanunu 206/1. maddesinin; tahsil edilen tutarın alacaklılar arasında paylaştırılmasını düzenlediği için bu uyuşmazlıkta uygulanamayacağı, idarelerince iflas eden ipotek borçlusunun iflas idaresine ve davacının icra takibini yürüttüğü icra dosyasına emlak vergisi borcunun değişik zamanlarda güncellenerek bildirildiği, asıl borçlu şirketçe de 2011, 2014 ve 2018 tarihlerinde borcun yapılandırıldığı halde ödenmediği, bu nedenlerle dava konusu borcun zamanaşımına uğramadığı, taşınmazın ihalesinin davacıya 2015 yılında yapıldığı ve davacının bu tarihten itibaren malik olduğu, bu tarihte İcra İflas Kanununda Vergi Mahkemesinin hükmüne esas aldığı değişikliğin mevcut olmadığı, yani taşınmazın aynından doğan borçların öncelikli olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz isteminde bulunandan ...-TL maktu harç alınmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın .... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 01/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.