Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/7202 Esas 2015/2877 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7202
Karar No: 2015/2877
Karar Tarihi: 27.05.2015

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/7202 Esas 2015/2877 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2014/7202 E.  ,  2015/2877 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, ayıpların giderilme bedeli ile sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen avansın iadesi istemlerine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında 10.02.2012 tarihli sözleşme ile davalı yüklenicinin, paslanmaz krom kutu harf imalatı ve montajı ile alttan led aydınlatma edimini, 14.02.2012 tarihli sözleşme ile de totem imalatı ve montajı edimini ifa etmesi düzenlenmiştir. Davacı iş sahibi, krom harf imalatlarının paslandığını, led ışıkların yanmadığını, davalıya ayıpların giderilmesi için ihbarda bulunulmasına rağmen ayıpların giderilmediğini, bu nedenle üçüncü kişi tarafından ayıpların giderildiğini, üçüncü kişiye ödenen ayıpların giderilme bedeli ile 14.02.2012 tarihli sözleşme uyarınca mayıs ayı sonunda montajı yapılması gereken totem imalatının halen yerine getirilmediğini, bu nedenle sözleşmeyi feshettiklerini ve ödenen iş avansının iadesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı iş sahibi tarafından ayıpların giderilmesi için davalıya makul süre içinde ihbarda bulunulmadığı ve 14.02.2012 tarihli sözleşme için de davacının davalıya borcun ifa edilmesi için uygun bir süre verilmeden sözleşmenin feshinin doğru olmadığı, bu nedenle ödenen avansın iadesi istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkeme tarafından her ne kadar 10.02.2012 tarihli sözleşme uyarınca, ayıpların makul süre içinde davalıya ihbar edilmediği kabul edilmiş ise de davacı tarafından gönderilen 20.07.2012 tarihli ihtara cevaben davalı tarafından gönderilen 30.07.2012 tarihli ihtarda, davalının ayıplardan haberdar olduğu, ancak ayıpların kendi kusurundan kaynaklanmadığını belirttiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece ayıp ihbarının süresinde yapıldığının kabulü gerekmektedir. Taraflar arasında ayıpların nedeni konusunda uyuşmazlık olduğundan bilirkişiden ayıpların meydana gelmesinde davalının kusuru olup olmadığı noktasında ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, 14.02.2012 tarihli sözleşme uyarınca davacının borcun ifası için davalıya mehil vermeden sözleşmeyi feshetmekte haksız olduğu belirtilmiş ise de; sözleşmede borcun ifa edileceği tarih kesin olarak belirlendiğinden tekrar ek süre verilmesi davacıdan beklenemez. Kesin vadeye rağmen borcu süresinde ifa etmeyen davalı kusurlu olduğundan davacı sözleşmeyi feshetmekte haklıdır. Sözleşmenin feshi halinde menfi zararlar talep edilebileceğinden davacının totem imalâtı için ödediği iş avansın iadesi gerekirken reddi doğru olmamıştır.
    Kararın açıklanan nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 27.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.