Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/3985 Esas 2020/2168 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3985
Karar No: 2020/2168
Karar Tarihi: 10.03.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/3985 Esas 2020/2168 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir ve Ankara 33. İş Mahkemesi ile yakın hukuki ve fiili ilişki nedeniyle dosyalar birleştirilmiştir. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi, davacı Kurum vekilinin istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Kurum vekili tarafından temyiz edilen kararın, temyiz edilebilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 361/1 maddesi uyarınca temyiz edilebilen nihai kararlar olduğu ve bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlarının temyizi mümkün olduğu belirtilmiştir. Aynı kanunun 168/1 maddesi ise aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme kararlarına karşı, ancak hükümle birlikte istinaf incelemesine gidilebileceği, temyiz yoluna gidilemeyeceği hususunu düzenlemiştir.
10. Hukuk Dairesi         2019/3985 E.  ,  2020/2168 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi


    KARAR


    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, Ankara 33. İş Mahkemesinin 2018/322 Esas sayılı dosyası ile işbu dosya arasında yakın hukuki ve fiili ilişki bulunduğu anlaşılmakla dava dosyalarının birleştirilmesine işbu dosyanın esasının birleştirme nedeniyle kapatılarak yargılamaya Ankara 33. İş Mahkemesinin 2018/322 Esas Sayılı dosyası üzerinden devam edilmesine, karar verilmesi üzerine anılan karara yönelik davacı Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince, davacı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-B.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı Kurum Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1 Ekim 2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun, temyiz edilebilen kararları düzenleyen 361. maddesi “(1) Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir.)
    (2) Davada haklı çıkmış olan taraf da hukuki yararı bulunmak şartıyla temyiz yoluna başvurabilir.” Hükmünü içermekte olup, anılan madde hükmünde, bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin “temyizi kabil nihai kararlarının” temyizi mümkün olduğu öngörülmüştür.
    Aynı Kanunun 168/1 maddesinde ise “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme ve ayırma hususundaki ilk derece mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna; bölge adliye mahkemesi kararları hakkında ise temyiz yoluna, ancak hükümle birlikte gidilebilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu yasal düzenleme karşısında, ilk derece mahkemelerince verilen birleştirme kararlarına karşı, ancak hükümle birlikte istinaf incelemesine gidilebileceği, temyiz yoluna gidilemeyeceği hususu açıkça belirtilmiş olmakla, davacı Kurum vekilinin temyiz talebinin REDDİNE, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 10/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.