"İçtihat Metni"
Sanık ..... ...... San. A.Ş.ne yüklenen kambiyo yükümlülüğünü yerine getirmemek suçunun, nitelik değiştirerek kambiyo yükümlülüğünü süresinden sonra yerine getirmek suçuna dönüştüğünün kabulüyle sanık Şirket hakkındaki kamu davasının vaki önödeme nedeniyle TCY"nın 119. maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına ilişkin İstanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesince 16.10.2003 gün ve 284-1442 sayı ile verilen kararın katılan Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 30.09.2004 gün ve 4375-10421 sayı ile;
"06.08.2003 gün ve 25191 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren "Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 4961 sayılı Kanunun" Geçici 2. maddesindeki düzenlemelere göre ve dava konusu ithalat hesabının anılan Yasanın yürürlüğe girmesinden önce kapatıldığı da gözetilip TCK.nun 2. maddesi gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi" isabetsizliğinden hükmün diğer yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 21.03.2005 gün ve 1502-212 sayı ile;
"Hesabın süre dışında kapatıldığı ve verilen sürede de ön ödeme kapsamındaki bu suçtan dolayı sanık şirket vekilinin ön ödemeyi yapıp cezanın asgari haddi ile masrafları vezneye yatırdığı, vezne makbuzunu ibraz ettiği, bu nedenle daha önceki hükümde davanın ortadan kaldırılmasına karar verildiği, ancak Yargıtay 7. Ceza Dairesinin ilamıyla kararımızın bozulduğu, halbuki eski kararımızın şirketin daha lehine olduğu görülmekle bozmaya uyulmayıp eski hükümde direnilmesi kararı verilerek ön ödeme yapılan bu davada 1567 sayılı Kanunun 3/a maddesi delaletiyle TCK"nun 119. maddesi gereğince davanın ortadan kaldırılması gerekmiştir." gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de süresi içinde katılan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının 19.09.2005 gün ve 159309 sayılı "temyiz isteminin reddi" istemli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
İncelenen dosya içeriğine göre;
Yerel Mahkeme, sanık şirketin ithalat hesabını süresinden sonra kapattığı, 1567 sayılı Yasanın 3/a maddesinde belirtilen ve önödemeye tabi bulunan bu suçtan dolayı yapılan öneriye uyarak, yargılama giderleri ile birlikte toplam 222.303.180 TL parayı süresi içinde 11.09.2003 tarihinde Maliye veznesine yatırdığından bahisle, sanık şirket hakkındaki kamu davasının vaki önödeme nedeniyle TCY"nın 119. maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına ilişkin önceki kararında direnmiş, katılan vekili bu hükmü neden göstermeden temyiz etmiştir.
Ceza Genel Kurulunun 02.05.1983 gün ve 65/199, 02.05.1994 gün ve 97-126 sayılı kararlarında vurgulanan ve yerleşmiş uygulamalarına göre, hükmün temyiz edilebilir olup olmadığını belirleme bakımından, hüküm tarihindeki yasal düzenleme dikkate alınmalıdır.
Önödeme nedeniyle davanın ortadan kaldırılmasına ilişkin kararların temyiz edilebilir nitelikte olup olmadıkları saptanırken de aynı ölçü göz önünde tutulmalıdır. Buna göre, önödemede belirtilen para cezası miktarı, hüküm tarihi itibariyle CYUY"nın 305. maddesindeki kesinlik sınırının üstünde ise, önödeme nedeniyle verilen düşme (ortadan kaldırma) kararları da temyiz edilebilecek, aksi takdirde bu kararlar kesin nitelikte sayılacaktır. Nitekim, CGK.nun 05.02.1990 gün ve 367-6 sayılı kararında da aynı husus vurgulanmıştır.
Öte yandan, CYUY"nın 305. maddesinin, Yerel Mahkeme direnme hükmünden önce 21.07.2004 günlü Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren, 5219 sayılı Yasa ile değişik hükmü gereğince, 2 milyar liraya kadar para cezasına dair hükümler kesin nitelikte olup, temyiz olunamaz.
Yine, Ceza Genel Kurulu"nun 04.10.1993 gün ve 187-227 sayılı kararında vurgulandığı üzere, kesin nitelikteki hükümler dahi, suç vasfına yönelik temyiz halinde, bu hususla sınırlı biçimde Yargıtay denetimine tabidir.
Açıklanan bu ilkeler ışığında olay incelendiğinde;
Katılan vekilinin suç niteliğine ilişkin açık bir temyizi olmadığı gibi, sanık şirketin ithalat hesabını süresinden sonra kapatması eyleminin başka bir suça dönüşmesi olasılığı da bulunmamaktadır. O halde, önödemeye esas para cezasının miktarı itibariyle düşme (ortadan kaldırma) kararı kesin nitelikte olduğundan, katılan vekilinin temyiz inceleme isteminin CYUY"nın 305 ve 317. maddeleri uyarınca reddi gerekir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
Katılan vekilinin temyiz inceleme isteminin CYUY"nın 305 ve 317. maddeleri uyarınca REDDİNE,
Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 06.12.2005 günü tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak oybirliği ile karar verildi.