Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/11200
Karar No: 2019/6848
Karar Tarihi: 01.10.2019

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/11200 Esas 2019/6848 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, sürücü belgesi almak için müracaat ettiğinde aslında sabıka kaydı bulunmasına rağmen adli sicil kaydının bulunmadığına dair sahte adli sicil belgesi koyduğu iddiasıyla açılan kamu davasında mahkum edildi. Ancak suç konulu belge hangisi olduğu konusunda tereddüt oluştuğundan belgenin aslının temin edilerek sanığın eli ürünü olup olmadığı konusunda resmi bir kurum veya kuruluştan rapor alınması ve suç tarihinin belirlenmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı gözetilmesi gerektiği ve 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Kararda gönderme yapılan kanun maddeleri şunlardır: 765 sayılı TCK’nin 404/2. maddesi, TCK’nin 211. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2017/11200 E.  ,  2019/6848 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    A) Sanığın sürücü belgesi almak için yaptığı müracaatına aslında 765 sayılı TCK’nin 404/2. maddesine göre sabıka kaydı bulunmasına rağmen adli sicil kaydının bulunmadığına dair sahte adli sicil belgesi koyduğu iddiasıyla açılan kamu davasında; Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2013/4633 esas sayılı iddianamesinde 28/05/2009 tarihli, 1200-2009-023757 numaralı adli sicil kayıt belgesinin sahte olduğundan bahisle kamu davası açıldığı, iddianameye konu edilen ve dosyada aslı bulunan 28/05/2009 tarihli, 1200-2009-023757 sayılı adli sicil belgesinde sanığın adli sicil kaydının bulunduğunun belirtildiği, dosyada fotokopisi bulunan 28/05/2009 tarihli 1200-2009-062018 sayılı sanığın sahibesi olmadığını gösterir adli sicil belgesinin ise aslının bulunamaması ve aslı olmayan belgenin sahteliğinin tespit edilemeyeceği sebepleriyle ilgili belge hakkında Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 15/06/2012 tarih ve 2011/5190 sayılı işleme konulmasına yer olmadığına dair karar verildiği, dosyada fotokopisi mevcut 18/03/2010 tarih, 1200-2010-014243 sayılı adli sicil kaydının düzenlenme tarihinin ise Milli Eğitim Müdürlüğü İlköğretim Müfettişleri Başkanlığı’nın 08/04/2010 tarih ve 931 sayılı yazısında belirttiği İl Emniyet Müdürlüğü’nün 17/03/2010 tarihli ihbar yazısı dolayısıyla bu tarihten sonra olduğu, yine dosyada mevcut 04/08/2011 tarihli 1200-2011-042519 sayılı adli sicil kaydının bulunduğunun anlaşılması karşısında; suç konusu belgenin yukarıda bahsedilen belgelerden hangisinin olduğu konusunda tereddüt oluştuğundan;
    1-Suça konu belgenin tespit edilmesinden sonra belge aslının temin edilerek yazı ve imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığı konusunda resmi bir kurum veya kuruluştan rapor alınması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi, belge aslının temin edilememesi halinde ise fotokopi belge üzerinde sahtecilik yapılıp yapılmadığının tespiti mümkün olamayacağından sanık hakkında beraat kararı verilmesi,
    2-Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü’nün suç ihbarını yaptığı tarih tespit edilerek suç tarihinin belirlenmesi ve suç tarihine göre sanığın adli sicil kaydındaki hükümlülüğünün silinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespit edilmesinden sonra sanığın eyleminin TCK’nin 211. maddesinde düzenlenen faydasız sahtecilik kapsamında kalıp kalmadığının değerlendirilmesi,
    B) Kabule göre de;
    1-Suç tarihinin tespitinden sonra tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, yasaya aykırı
    2- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi