Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2015/13412 Esas 2016/2651 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13412
Karar No: 2016/2651
Karar Tarihi: 17.02.2016

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2015/13412 Esas 2016/2651 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2015/13412 E.  ,  2016/2651 K.
"İçtihat Metni"


TARİHİ : 15/04/2015
NUMARASI : 2013/683-2015/186


Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R –

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm; taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan raporlar hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
Dosyada mevcut Kadastro Müdürlüğünün cevabi yazısından arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazın düzenleme ortaklık payı düşülmemiş kadastro parseli olduğu, Belediyenin cevabi yazısına göre ise emsal taşınmazların imar parseli olduğu anlaşıldığından taşınmazın m2 değerinden düzenleme ortaklık payı düşülmesi gerekirken emsal taşınmazların da kadastro parseli olduğundan bahisle düzenleme ortaklık payı düşülmeden değer biçilmesi nedeniyle rapor inandırıcı görülmemiştir.
Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmazlara yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapıldıktan sonra dava konusu taşınmazların değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazların ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi,
yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi olduklarının ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden sorulup, vergi değerleri de karşılaştırılmak suretiyle değer biçilip alınacak bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2) Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalılardan M.. B..nca el atılan 18,82 m2 lik kısmın bedeli 15.056 TL olarak hesaplandığı halde mahkemece maddi hata yapılmak suretiyle 11.056 TL üzerinden karar verilerek eksik bedele hükmedilmesi,
3) Dosyadaki 16.02.2015 gün ve 1963 sıra no" lu sayman mutemedi alındısına göre davacı vekili tarafından yatırıldığı anlaşılan 1.875,00 TL" lık ıslah harcı hakkında hükümde bir karar verilmemesi,
Doğru olmadığı gibi;
4) Davalı Belediyeye karşı açılan dava yönünden;
13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile;
6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen Geçici 6. maddesinin on üçüncü fıkrası "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle Anayasanın 2. ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
Bu durumda; 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nispi harç ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden,
Kararın Taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 17/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.