Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/1997
Karar No: 2021/4132
Karar Tarihi: 24.05.2021

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/1997 Esas 2021/4132 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, taksirle yaralama suçundan mahkum edilmiştir. Sanığın otomobili ile seyir halinde iken yağmurlu havada keskin bir viraja hızla girmesi sonucu direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu karşı şeride geçerek kaza yapması sonucu bir kişinin hayat fonksiyonlarını orta derecede etkileyecek nitelikte kemik kırığı ve bir kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına neden olmuştur. Mahkeme tarafından, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde hakkaniyete uygun şekilde alt ve üst sınırlar arasında bir ceza belirlenmediği ve sanığın kusurunun ağırlığı göz önüne alınmadığı gerekçesiyle eksik cezaya hükmedilmiştir. Ancak, hükmün yerinde görülen temyiz itirazları nedeniyle bozulması ve sanığın hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi nedeniyle hükmün düzeltilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanuna aykırı hareket edildiği gerekçesiyle sanığın temyiz itirazları yerinde görülmüştür.
Kanun maddeleri: TCK'nın 89/4, 62, 52/2-4, 61/1, 22/4, 3/1, 50/1-a ve CMK'nın 253. Maddesi 18. fıkrası, 254. Maddesi 1. fıkrası, 232/6, 52/3. Macedesi.
12. Ceza Dairesi         2021/1997 E.  ,  2021/4132 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama
    Hüküm : TCK’nın 89/4, 62, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet


    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2018/4-394 Esas- 2018/478 Karar sayılı ilamında; ""6763 sayılı Kanunun uyuşmazlık konusunu ilgilendiren fıkralarının gerekçesinde; söz konusu yasal değişikliğin uzlaştırmanın yöntemine ilişkin olduğu ve bu değişikliklerle uzlaştırma kurumunun başarısını olumsuz etkileyen sakıncaların giderilmesinin ve bu alanın disipline edilmesinin amaçlandığı vurgulanmıştır. CMK"nın 253. maddesinin 18. fıkrasında ise uzlaştırma girişiminin sonuçsuz kalması hâlinde tekrar uzlaştırma yoluna gidilemeyeceği belirtilmiştir. Bu durumda soruşturma evresinde tarafların kabul etmemeleri nedeniyle sonuçsuz kalan uzlaştırmanın maddi ceza hukuku boyutunu ilgilendirmeyen, münhasıran uzlaştırma yöntemine yönelik olması nedeniyle usule ilişkin olduğu konusunda kuşku bulunmayan değişikliğin, derhal uygulama ilkesinin zorunlu bir gereği olarak daha önce usulüne uygun olarak yerine getirilmiş olan uzlaştırma girişimine ilişkin işlemlerin yenilenmesini gerektirmediği kabul edilmelidir."" hususunun belirtilmiş olması karşısında; 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 35. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 254. maddesinin 1. fıkrası gereğince uzlaştırma işlemlerinin aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesine karar verilmek suretiyle hükmün bozulmasını öneren tebliğnamedeki görüşe, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan taksirle yaralama suçunun hüküm tarihinden önce de uzlaşma kapsamında olduğu, dosya içeriğinden taraflar arasında uzlaşmanın gerçekleşmediğinin anlaşılması karşısında, bir fayda sağlamayacağı ve yargılamayı gereksiz yere uzatacağı anlaşıldığından iştirak edilmemiştir.
    Dosya içeriğine göre; olay günü saat 15.55 sıralarında, sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile yağmurlu havada, meskun mahal dışında, iki yönlü, tehlikeli virajlı, eğimli, karayolunda seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde zeminin ıslak ve kaygan olduğunu göz önüne almadan keskin viraja hızla girmesi nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu karşı şeride geçerek kendi şeridinde seyir halinde olan katılan sürücünün sevk ve idaresindeki otomobilin ön kısmına kendi aracının ön kısımları ile çarparak tamamen kusurlu olarak bir kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde, bir kişinin hayat fonksiyonlarını orta (3.) derece etkileyecek nitelikte kemik kırığı oluşmasına neden olduğu olayda, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde; TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, tamamen kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu biri nitelikli olmak üzere iki kişinin yaralanmasına neden olan sanık hakkında, ... ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.03.2020 tarihli ve 2018/12-399 Esas-2020/154 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saiki" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi;
    2-Sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine ve adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi;
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün (2) nolu bendinde yer alan “sanığın güttüğü amaç ve saik” ibaresinin hükümden çıkarılması ile hükmün dördüncü paragrafı hükümden çıkarılarak yerine “Sanığa verilen hapis cezasının sanığın sosyal ve ekonomik durumu nazara alınarak, TCK"nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine, sanığa verilen adli para cezasının TCK"nın 52/3. maddesi gereğince 150 tam gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenmesine,TCK"nın 52/2. maddesi gereğince sanığın sosyal ve ekonomik durumu gözönünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 3000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ” ibaresinin eklenmesi sureti ile eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.05.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi