4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/16646 Karar No: 2017/1724 Karar Tarihi: 16.03.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/16646 Esas 2017/1724 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/16646 E. , 2017/1724 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 08/09/2014 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, 2330 sayılı Kanun uyarınca ödenen tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava dışı polis memuru davalının haksız eylemi neticesinde yaralandığını, tarihli kararıyla dava dışı polis memuruna nakdi tazminat ödemesi yapıldığını belirterek, bedelin haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan rücuen tahsili isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, nakdi tazminat komisyon kararının verildiği tarihte geçerli gösterge ve katsayılar esas alınarak yapılan hesaplama doğrultusunda, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu tazminat miktarının belirlendiği ... Nakdi Tazminat Komisyonunun kararında, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve bu Kanuna dayalı olarak çıkartılan yönetmelik gereğince, karar tarihindeki en yüksek Devlet memuru brüt aylığının (ek gösterge dahil) yüz katı tutarı üzerinden sağlık raporunda belirtilen yaralama derecesine göre ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Oysa zarar, haksız eylemin meydana geldiği 30/08/2012 tarihinde gerçekleşmiştir. Davalının sorumluluğu da bu tarihte başladığından tazminatın, haksız eylem tarihindeki miktar esas alınarak belirlenmesi gerekir. Olay tarihinden sonra alınmış karar tarihindeki kıstaslara göre belirlenen tazminatın rücuen tahsiline karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA; davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.