"İçtihat Metni"
İçmek amacıyla esrar bulundurmak suçundan sanık Hüseyin Ç....."nin, TCY"nın 404/2 ve 81/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, suça konu eşyaların TCY"nın 36. maddesi uyarınca müsaderesine ve yargılama giderlerinin sanıktan tahsiline ilişkin Konya 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 28.09.2004 gün ve 623-930 sayılı hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 10.Ceza Dairesince 06.06.2005 gün ve 4646-5205 sayı ile;
"Süresinden sonra sanık tarafından yapılan temyiz inceleme isteğinin CMUK"nun 317. maddesi uyarınca reddine" karar verilmiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığınca 11.11.2005 gün ve 179126 sayı ile;
Konya 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 28.09.2004 gün ve 623-930 sayılı dosyasının incelenmesinde; sanık Hüseyin Ç..... hakkında uyuşturucu madde bulundurmak suçundan cezalandırılması için kamu davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde 1 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanık tarafından 17.11.2004 tarihinde temyiz isteminde bulunulduğu, Yüksek Yargıtay 10. Ceza Dairesince temyiz inceleme isteğinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
5320 sayılı "Ceza Mahkemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun" 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 310/1. maddesi uyarınca temyiz isteminin tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren bir haftalık süreye tabi olduğu, yokluğunda verilip 09.11.2004 tarihinde bizzat sanığa tebliğ edilen hüküm sanık tarafından 17.11.2004 tarihinde temyiz edilmiştir, 15-16.11.2004 tarihlerinin resmi tatil olduğu ve bu itibarla temyiz davasının süresinde açıldığı, ayrıca 5237 sayılı Yasanın uygulanmasının sanığın lehine olduğu kabul edilerek 5237 sayılı TCY"nın 191. maddesi hükmü gereğince uygulama yapılması gerektiği anlaşılmaktadır" gerekçeleriyle itiraz yasayoluna başvurularak, Özel Dairenin 06.06.2005 gün ve 4646/5205 sayılı temyiz inceleme isteğinin reddine dair kararının kaldırılarak, Konya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.09.2004 gün 623-930 sayılı hükmünün bozulmasına karar verilmesi isteminde bulunulmuştur.
Dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanığın içmek amacıyla esrar bulundurmak suçundan cezalandırılmasına ilişkin karara yönelik temyiz isteminin reddine karar verilen somut olayda; Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, temyiz isteminin süresinde olup olmadığına ilişkindir.
Ancak uyuşmazlık konusunun incelenmesine geçmeden önce Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının süresinde olup olmadığının belirlenmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
01 Haziran 2005 tarihinde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasasının yürürlüğe girmiş bulunması ve yargılama usulüne ilişkin normların istisnai düzenlemeler dışında derhal yürürlüğe gireceği ve uygulanacağına ilişkin ilke uyarınca uyuşmazlığın, yürürlükten kalkan 1412 sayılı Yasanın 322. maddesinin 4. fıkrası kapsamında değil, 5271 sayılı Yasa hükümleri kapsamında çözümlenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmış,
5271 sayılı CYY"nın 308. maddesinde; "Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re"sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz." hükmü ile 1412 sayılı Yasanın 322. maddesinde otuz gün olarak sınırlandırılan süre sanık lehine itirazda süresiz hale getirilmiştir.
İncelenen dosyada; Özel Daire ilamının Yargıtay C.Başsavcılığına verildiği tarih olan 16.6.2005 tarihinde başlayan itiraz süresi, 16.7.2005 tarihinde sona ermiş ise de, 5271 sayılı CYY"nın 308. maddesinde sanık lehine itirazda süre aranamayacağından, Yargıtay C.Başsavcılığının sanık lehine olduğunda kuşku bulunmayan 11.11.2005 tarihli itirazının itirazın süresinde olduğu anlaşılmakla, asıl uyuşmazlık konusunun incelenmesine geçilmiştir.
5320 sayılı Ceza Yargılamaları Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasanın 18. maddesi ile 1412 sayılı CYUY bütün ek ve değişiklikleri ile yürürlükten kaldırılmış ise de, aynı Yasanın 8. maddesi ile, Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1412 sayılı Yasanın 322. maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere 305 ilâ 326. maddelerinin uygulanacağı belirtilmekle, Bölge Adliye Mahkemeleri kurulup faaliyete geçinceye kadar verilen hükümlerle ilgili olarak 1412 sayılı Yasanın temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması sağlanmıştır.
Bu hüküm uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY"nın 310. maddesinde, temyiz talebinin hükmün tefhiminden bir hafta içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine yapılacak beyanla olacağı, hükmün tefhiminin sanığın yokluğunda olması halinde bu sürenin tebliğ tarihinden başlayacağı belirtilmiş, 1412 sayılı CYUY"nın 40 ve bunun karşılığını oluşturan 5271 sayılı Yasanın 39. maddesinin son fıkrasında ise; son günün tatile rastlaması halinde sürenin tatilin ertesi günü sona ereceği kuralına yer verilmiştir.
İncelenen dosyada; Konya 2. Asliye Ceza Mahkemesince sanığın yokluğunda verilen 28.9.2004 gün ve 623-930 sayılı hükmün sanığa 9.11.2004 tarihinde tebliğ edildiği ve sanık tarafından 17.11.2004 tarihinde temyiz edildiği, bir haftalık temyiz süresinin son günü olan 16.11.2004 tarihinin resmi tatil olan Ramazan Bayramının 3. gününe isabet etmesi nedeniyle 17.11.2004 tarihinde yapılan temyizin süresinde olduğu, dolayısıyla Yargıtay 10.Ceza Dairesince 6.6.2005 gün ve 4646-5205 sayı ile CYUY"nın 317. maddesi uyarınca verilen temyiz inceleme isteğinin reddine ilişkin kararın yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.
Bir haftalık temyiz süresinin son günü olan 16.11.2004 tarihinin resmi tatil olan Ramazan Bayramının 3. gününe isabet etmesi nedeniyle 17.11.2004 tarihinde yapılan temyiz, süresinde olduğundan Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulü ile Özel Daire red kararının kaldırılmasına, dosyanın esas hakkında inceleme yapılmak üzere, Yargıtay 10.Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ; Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 06.06.2005 gün ve 4646-5205 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3- Dosyanın temyiz incelemesi yapılması için bu Daireye gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 29.11.2005 günü oybirliğiyle karar verildi.