Esas No: 2021/1016
Karar No: 2022/679
Karar Tarihi: 01.03.2022
Danıştay 9. Daire 2021/1016 Esas 2022/679 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2021/1016 E. , 2022/679 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/1016
Karar No : 2022/679
TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Metal Pazarlama ve Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporuna dayanılarak 2018/Şubat,Mart ve Temmuz ila Kasım dönemlerine ilişkin olarak tekerrür hükümleri uygulanarak arttırılan bir ve üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 2018/Şubat dönemine ilişkin özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacıya fatura düzenleyen … Plastik Metal İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile … hakkında yapılan tespitlerin değerlendirilmesinden, davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna ulaşıldığından ziyaa uğratılan katma değer vergilerinin üç kat cezalı olarak tarh olunmasında yasaya aykırılık görülmediği; davacının 2016 yılı alışlarına ilişkin katma değer vergilerinin indiriminin reddi suretiyle yapılan tarhiyata karşı açılan davada; Mahkemelerinin … gün ve E:… K:… sayılı kararı ile tarhiyatın katma değer vergisine ilişkin kısmının reddine karar verildiğinden, cezalı tarhiyatın devreden katma değer vergisinin değişmesinden kaynaklanan ve sahte belge düzenleyicisi olduğu açık olan … Plastik Metal İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketince düzenlenen faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi kabul edilmeyerek yapılan kısmında hukuka aykırık görülmediği, davacı şirketin 2009/Eylül vergilendirme dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesinin kanuni süresinde verilmemesi nedeniyle kesinleşen ve tekerrüre esas alınabilecek cezanın davacının aynı dönemde verdiği diğer beyannameler göz önünde bulundurularak hesaplanmış olması ve davacının beyan ettiği hasılatlara nazaran cüz'i tutarları içermesi karşısında, kesilen cezanın itirazda bulunulmadan kesinleştiği göz önüne alındığında, söz konusu cezaların tekerrür fiiline dayanak alınacak mahiyet ve nitelik taşımadığının kabulü gerektiği, 213 sayılı Yasanın 359. maddesinde tekerrür hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili olarak ceza tutarı veya mahiyeti gibi ayrımlar belirtilmemiş ise de, ceza hukukunun tekerrürle ilgili genel ilkeleri ve hakkaniyet açısından bu şekilde değerlendirme yapılması gerektiği; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun fatura ve benzeri evrak vermeyen ve almayanlara kesilecek özel usulsüzlük cezalarına ilişkin hükümleri içeren 353. maddesinin 1 numaralı bendinde, verilmesi ve alınması icabeden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzunu vermeyen ve almayanlardan herbirine her fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ve serbest meslek makbuzu için maddede belirtilen oranda özel usulsüzlük cezası kesileceğinin hükme bağlandığı, madde metninin bir bütün olarak değerlendirilmesinden anlaşılacağı üzere bu madde uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için öncelikle maddede sayılan belgelerin verilmediğinin ve alınmadığının belirlenmesi ve bu belgeleri vermeyen ve almayanların saptandığına ilişkin hukuken geçerli bir tespitin mevcut olması gerektiği, bu şartlar sağlanmadan kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, dava konusu tarhiyatın üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin kısmının onanmasına, vergi ziyaı cezasının tekerrürden kaynaklanan kısmı ile özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu cezalı tarhiyatın dayanağı olan davacı şirketin 2018 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporunda, davacı kurumun, hakkında sahte fatura düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporu bulunan … Plastik Limited Şirketi tarafından düzenlenen 9 adet belgeyi 2018 yılında kullanarak beyanlarına intikal ettirdiği, söz konusu faturaların hurda faturaları olduğu ve Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 17/4-g maddesi gereğince katma değer vergisi hesaplanmadan düzenlendiğinin tespit edildiği, bu nedenle söz konusu faturalara ilişkin katma değer vergisi yönünden eleştiriyi gerektirecek bir durumun bulunmadığının belirtildiği, dava konusu cezalı tarhiyatın, davacı şirketin 2017 takvim yılı hesaplarının incelenmesi sonucu düzenlenen vergi inceleme raporunda, 2017/Aralık döneminden 2018/Ocak dönemine devreden katma değer vergisinin -0- olarak nazara alınması gerektiği önerisi üzerine beyan özetlerinin yeniden oluşturulmasından kaynaklandığı, 2017 takvim yılı için düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2017 dönemleri için yapılan cezalı tarhiyatlara karşı ...Vergi Mahkemesinin E:… Esas sayılı dosyasında dava açıldığı ancak Mahkemece bu hususa dair değerlendirme yapılmaksızın, inceleme raporunda, hurda faturaları olması nedeniyle istisna hükümleri uyarınca katma değer vergisi hesaplanmadan düzenlendiği bu nedenle katma değer vergisi yönünden eleştiriyi gerektirecek bir durum bulunmadığı açıkça belirtildiği halde söz konusu faturaları düzenleyen mükellef hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda tespit edilen hususlar değerlendirilerek ve 2017 yılı yerine 2016 yılı alışlarına ilişkin katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yapılan tarhiyata karşı açılan davada verilen karar belirtilerek karar ihdas edilmiş olmasının hukuka uygun olmadığı, uyuşmazlık konusu cezalı tarhiyatın 2017/Aralıkj döneminden 2018/Ocak dönemine devreden katma değer vergisinin -0- olarak nazara alınmasından kaynaklandığı hususu açık olduğundan uyuşmazlığın çözümünde 2017 dönemleri için yapılan cezalı tarhiyata karşı açılan davanın sonucunun önem arz ettiği, davacı adına, 2017 yılı çeşitli dönemleri için yapılan cezalı tarhiyatlara karşı ...Vergi Mahkemesinin E:… esas sayılı dosyasında açılan davada yapılan yargılama neticesinde … gün K:… sayılı karar ile davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, dava konusu tarhiyatın üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin kısmının onanmasına, davanın vergi ziyaı cezasının tekerrürden kaynaklanan kısmı ile özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının kaldırılmasına karar verildiği, anılan kararın redde ilişkin kısmına davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu, Dairemizin 16.11.2020 gün ve E.2020/606, K:2020/952 sayılı kararı ile "... davacı şirketin 7143 sayılı Yasa uyarınca katma değer vergisi matrah artırımında bulunmak istediği, ancak hakkında 2016 ve 2017 yılları ile ilgili olarak sahte belge düzenleme yönünden yapılan inceleme nedeniyle matrah artırımına ilişkin hükümlerden yararlandırılmadığı, davacı şirketin 7143 sayılı Yasa uyarınca yapmış olduğu katma değer vergisi matrah artırımına ilişkin başvurusunun idarece reddine yönelik … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davanın ... Vergi Mahkemesinin … gün ve E: …, K:… sayılı kararıyla kabul edilerek dava konusu işlemin iptaline hükmedildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge İdare Mahkemesi ...Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedilerek kararın kesinleştiği, 03/06/2020 ve 07/09/2020 tarihli ara kararlarıyla davacının tekrar KDV matrah artırımında bulunup bulunmadığı hususunun taraflara sorulduğu, davalı idarece 7143 sayılı Yasa uyarınca KDV matrah artırımında bulunma imkanı tanınmasına rağmen davacının bu haktan yararlanılmadığı belirtilmesine karşın, davacı tarafından 21/01/2020 kayıt tarihli dilekçeyle 2016 ve 2017 yılları için 7143 sayılı Yasa'nın 5/3-a maddesine göre katma değer vergisi matrah artırımında bulunulduğu beyan edilerek, başvuru dilekçesi ve matrah artırım bildiriminin dava dosyasına sunulduğu, yargı kararıyla kendisine 7143 sayılı Yasa'ya göre KDV matrah artırımında bulunma hakkı tanınan davacı şirketin bu hakkını 21/01/2020 tarihli dilekçeyle kullandığı, Dairemizin ara kararına rağmen davalı idarece bu durumdan söz edilmediği sabit olup, 7143 sayılı Yasa'nın 5/3-a maddesi gereğince, davacı hakkında vergi artırımında bulunulan yıllara yönelik vergi incelemesi ve tarhiyatı yapılamayacağından, dava konusu vergi ve cezalarda hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği, 2017/Aralık döneminden sonraki dönemlere devreden katma değer vergisinin -0- olduğundan hareketle 2018 takvim yılı katma değer vergisi beyanlarının yeniden oluşturulması suretiyle yapılan uyuşmazlık konusu cezalı tarhiyatta yasaya uygunluk bulunmadığı, ortada uyuşmazlık konusu dönemler itibariyle ödenecek fark vergi çıkmadığından vergi ziyaını gerektirecek verginin geç veya eksik tahakkukuna sebebiyet verme fiilinden bahsedilemeyeceğinden davalı idarenin vergi ziyaı cezasının tekerrür nedediyle arttırılan kısmının kaldırılmasına dair hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusunun bu nedenle reddi gerektiği gerekçesiyle davacı istinaf başvurusunun kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının redde ilişkin kısmının kaldırılmasına, davanın kabulüne, davalı idare istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının hesaplarının sahte belge kullanma yönünden incelenmesi sonucu düzenlenen … gün ve … sayılı vergi inceleme raporuna dayanılarak dava konusu tarhiyatların yapıldığı, davacı adına 2009/Eylül dönemi için cezalı katma değer vergisine ilişkin vergi ceza ihbarnamesinin 30/10/2015 tebliğ edilip cezanın kesinleşmesi nedeniyle tekerrür hükümlerinin uygulandığı, yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2…. Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 01/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.