Esas No: 2022/8630
Karar No: 2022/21557
Karar Tarihi: 02.11.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/8630 Esas 2022/21557 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2022/8630 E. , 2022/21557 K."İçtihat Metni"
KARAR
Sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 21/09/2020 tarihli ve 2020/122117 soruşturma, 2020/63460 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin ... Sulh Ceza Hâkimliğinin 19/11/2020 tarihli ve 2020/5068 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; "5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, şüphelinin ... isimli sosyal medya hesabından, " Manda gibi olmuşsun o,.k.aynaya bir bak zilll tak oyna ... parti diye geberirsin inşallah'' şeklinde yorum yapması üzerine müşteki vekili tarafından yapılan şikayet hakkında ...Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma neticesinde paylaşımlarda bahsi geçen ifadelerin müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmadığı, bu ifadelerin rahatsız edici, nezaket dışı ve ağır eleştiri niteliğinde olduğu ve ifade özgürlüğü kapsamında kaldığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; mevcut paylaşım ve yorumların onur kırıcı ve müştekinin saygınlığını rencide edebilecek nitelikte olduğu düşünüldüğünden,
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 15/03/2021 tarihli ve 2021/1361 esas, 2021/9218 karar sayılı ilâmında yer alan, " ... müştekinin şikayeti üzerine başlatılan soruşturmada, söz konusu sosyal medya hesabı ile ilgili açık kaynak araştırması yaptırılması, şüphelilerin kimlik bilgilerinin kolluk marifeti ile tespitinin sağlanması, tespiti durumunda savunmalarının alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken etkin soruşturma yapılmadan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi... hukuka aykırı bulunduğundan kanun yararına bozma talebinin kabulüne..." şeklindeki açıklamalara nazaran,
Müşteki vekilinin şikayet dilekçesinde şüpheli hakkında, "Şüphelinin ... numaralı mobil hat kullanıcısı olduğu " şeklinde kimliğini tespite yarayabilecek bilgilerin verilmiş olduğu, şikayet dilekçesi ekinde bulunan ekran görüntülerinde de '' oto cam ve kilit ordinaryusu, ... cam kilit tamir servisinde çalıştı, ...'da yaşıyor, memleketinin ... olduğu '' şeklinde şüphelinin kimliğini tespite yarayabilecek bilgilerin verilmiş olduğunun anlaşılması karşısında, bahse konu şikayet üzerine başlatılan soruşturma kapsamında ...Cumhuriyet Başsavcılığınca çok yönlü araştırma yapılarak ve gerektiğinde resmi veya özel kurum ve şirketlerle de temasa geçilerek; paylaşımın yapıldığı IP, paylaşımı yapan şüphelinin kimlik, adres ve diğer irtibat bilgilerinin tespit edilmesinin istenmesini takiben, ilgili kurumlarla ( ...Nüfus Müdürlüğü, ...Emniyet Müdürlüğü, vs.) yazışma yapılarak araştırma yapılması, şüphelinin kimlik bilgilerinin tespit edilmesi durumunda savunmasının alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturmaya dayalı olarak verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. " denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
CMK'nın 160/1. maddesinde, "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.", 160/2. maddesinde "Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için. emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.'' 170. maddesinin 2. fıkrasında, "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler. 172. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir." hükümleri düzenlenmiştir.
Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
CMK'nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK'nın 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnad edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
Her ne kadar ifade özgürlüğü ile başkalarının şöhret ve kişilik hakları çatıştığı ve AİHM ile Yargıtay'ın ifade özgürlüğüne üstünlük ve koruma tanındığı, bir an için şikayete konu paylaşımın eleştiri sınırlarını aşıp atılı suçları oluşturacağı düşünülse dahi Soruşturma evrakında ... hesabının bağlı bulunduğu ... isimli sitenin merkezinin Amerika'da bulunduğu, Adalet Bakanlığının 10/07/2013 tarihli 69/2 sayılı genelgesine ilişkin yazısında " Özel Hayatın Gizliliğini İhlal, Hakaret" suçlarında istinabe taleplerinin iade edildiği bildirildiğinden IP tespiti için yeniden yazı yazılmadığı , benzer olay nedeniyle Amerika Birleşik Devletlerine yazılan talimata yazılan cevapta iş yoğunluğu nedeniyle Terörizm şiddet suçları, rüşvet, organize işlenen suçlarla önemle para kaybına yol açan suçlara öncelik tanındığı, şikayetçinin hayati tehlikesinin olmadığı zararın önemsizliği nedeniyle talimatın yerine getirilmeden iade edildiği, ayrıca müştekinin dilekçesi ekinde ibraz ettiği bilgi ve belgelerde şüphelinin kimliğini tespit etmeye yarar bir bilgi ve bulgu bulunmadığından açık kaynaklardan da şüphelinin kimliğinin tespit edilme imkanı bulunmaması karşısında, CMK.nun 172. Maddesinde belirtilen "soruşturma evresi sonunda kovuşturma olanağının bulunmaması halinin" sözkonusu olduğu anlaşıldığından Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından yapılacak bir işlem kalmaması ve kovuşturma olanağının bulunmadığı, müşteki vekilinin şikayetine konu paylaşımları incelendiğinde, genel eleştiri şeklinde söylenmiş sözlerin nezaket sınırlarını aşar nitelikte söz ve yorumlar niteliğinde olsa da özellikle hakaret niteliğinde söz yer almadığı, yorumların ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı, şüpheli tarafından kendi bakış açısında eleştirir nitelikteki şikayete konu paylaşımda müştekiye karşı hakaret teşkil edecek herhangi bir nitelemeye yer verilmediği gerekçeleriyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de, CMK'nın 172/1. maddesindeki, kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinin somut olayda mevcut olmadığı CMK'nın 170/2. maddesi uyarınca dosyadaki mevcut delillerin iddianame düzenlenebilmesi ve suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu açıktır.
Şüphelinin tespitine yönelik olarak gerekli tüm soruşturma işlemleri yapıldıktan sonra, şüphelinin tespiti halinde iddianame düzenlenmesi, tespit edilemediği takdirde ise daimi arama kararı alınarak dava zamanaşımı süresince soruşturmaya devam edilmesi gerektiği anlaşılmakla, merciince itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- ... Sulh Ceza Hâkimliğinin 19/11/2020 tarihli ve 2020/5068 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- CMK’nın 309. maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 02/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.