3. Hukuk Dairesi 2019/497 E. , 2019/6087 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 41 P 0117 plakalı aracı ve adına kayıtlı olan “P” plakayı satış için Kocaeli 1. Noterliğinin 07.08.2007 tarihli vekaletnamesi ile dava dışı... ve Mehmet Köksal isimli kişilere yetki verdiğini, aradan dört ay geçtikten sonra bu kişileri .... Noterliğinin 26.12.2007 tarihli azilnamesi ile azlettiğini, azilnamenin 02.01.2008 tarihinde Kocaeli 1. Noterliğine tebliğ edildiğini, ancak beş gün sonra 07.01.2008 tarihinde araç satış sözleşmesi ile aracın (ve vekaletnamede “P” plakaların devri ile ilgili özel yetki bulunmadığı halde “P” plakanın) satış işleminin gerçekleştirildiğini, davalı notere azilnamenin satış işleminden önce tebliğ edilmiş olmasına rağmen satışın gerçekleştirildiğini ileri sürerek, davalıdan 29.600,00 TL araç değeri ile 12.000,00 TL “P” plaka bedeli olmak üzere toplam 41.600,00 TL’nin araç satış tarihi olan 07.01.2008 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir
Davalı; noterin kendisine getirilen vekaletnamenin teyidini alma zorunluluğu olmaması, notere bu işlem ile ilgili kusur atfedilememesi ve asıl sorumlulara dava ikame edilmemesi nedenleri ile illiyet bağı kesildiğini, davacı tarafın açılan davada kötü niyetli olduğunu, böyle bir işlemden zarar doğmayacağından sorumluluğu olmadığını, yaptıkları araştırmadan davacının satış bedelini, dava dışı satın alan şirketten tahsil ettiğinin tespit edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, 29.600,00 TL araç bedeli ile 12.000,00 TL plaka bedeli olmak üzere toplam 41.600,00 TL.nin araç satış tarihi olan 07.01.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Kaynağına, sebebine, zarar veren ile zarar gören arasındaki hukuki ilişkiye ve her somut olayda farklı şekillerde gündeme gelebilecek benzeri ölçütlere göre, zararın niteliği, kapsamı ve miktarı, her olayın kendine özgü yapısı içerisinde, değişen bir özellik gösterecektir.
Maddi tazminat ise; bir kimsenin mamelekinde iradesi dışında meydana gelen eksilmenin, eş söyleyişle maddi zararın giderilmesi için sorumlu olan şahıs tarafından yerine getirilmesi gereken edadır. Diğer bir tanımla da tazminat, borçlu tarafından yapılan ve alacaklı mamelekindeki eksilmeyi telafi eden bir edadır.
Tazminat hukukunun bir ilkesi olarak, sorumluluk şartları gerçekleştiği takdirde, zarar veren, zarar görenin malvarlığında oluşan eksilmeyi gidermek durumundadır.
O halde, kişinin malvarlığında veya manevi varlığında ortaya çıkan eksilme olarak tanımlanan “zarar”ın oluşması, ona neden olanın tazminat yükümlülüğünü doğurur.
Zararın ispatı esasen davacıya düşmekte ise de, hakim gerçek zararın miktarının ispat edilip edilemediğini gözeterek, ispat edilememişse bu zararı kendisi yasada belirtilen koşullarla tespit edecek; ardından da bu zararın giderilebilmesi için tazminat miktarını yine kanunda aranan usul ve esaslar çerçevesinde belirleyecektir.
Somut olayda davacı, dava dilekçesi ile; 29.600,00 TL araç bedeli ile 12.000,00 TL plaka bedeli olmak üzere toplam 41.600,00 TL zarara uğradığını ileri sürmüştür.
Davaya konu olan araç satış sözleşmesi incelendiğinde; “satış(kasko) bedelinin 29.600 TL”, “satış beyan bedelinin 17.760 TL” belirtildiği anlaşılmaktadır. Yine, Kocaeli Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odası’nın 15.07.2015 tarihli cevabi yazısı incelendiğinde; “P” plakanın 2008 yılında alım satım değerinin 10.000 TL, aracın değerinin de 20.000 TL olduğunun belirtildiği görülmektedir. Yerel mahkeme ise; “Kocaeli Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odası"nın 15/07/2015 tarihli cevabı yazısında belirtilen plaka bedeline göre satılan aracın tip ve özelliği bakımından talep edilen plaka bedelinin gelen cevabi yazıya mütenasip olduğu” gerekçesi ile davacının talebi gibi 29.600,00 TL araç bedeli ile 12.000,00 TL plaka bedeli olmak üzere toplam 41.600,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hangi sebeple bahsi geçen 15.07.2015 tarihli resmi yazıdan daha yüksek bir bedele hükmedildiği anlaşılamamıştır.
O halde mahkemece; dosyadaki bilgi ve belgeler göz önünde bulundurularak, gerekirse konusunda uzman bir bilirkişi vasıtası ile davacının uğradığı gerçek zararın tespit edilerek, varılacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yukarıdaki şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
./..
-3-
SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.07.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
A.Ö/O.Y