3. Hukuk Dairesi 2019/2996 E. , 2019/6086 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... Tur. İnş. Nak. ve Orm. Ürün. San. ve Dış Tic. Ltd..Şti. ile davalı Çevre Orman Bak Doğa Kor. ve Milli Parklar Gen. Müd. aralarındaki alacak davasına dair ... Asliye Ticaret Mahkemesi verilen 24/10/2018 tarihli ve 2017/693 E.-2018/635 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 07.03.2019 tarihli ve 2019/357 E.-2019/1798 K. sayılı ilama karşı taraflarca kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, asıl davada; kira bedelinin tespiti, kira sözleşmesinin feshi, şimdilik toplam 25.000 TL maddi tazminatın tahsilini, birleşen davada 3.131.058 TL yatırım bedeli, 4.000.000 TL mahrum kalınan kâr bedelinin tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, asıl ve birleşen davada, davacının kira bedelinin tesbiti talebinin konusu kalmadığından karar vermeye yer olmadığına, davacının sözleşmenin feshi ve inşaa ettiği tesis bedeline ilişkin talebinin kısmen kabulü ile 2.735.146,26 TL"nin KDV dahil 15/06/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının diğer taleplerinin yerinde bulunmadığından reddine karar verilmiş, hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 07/03/2019 gün ve 2019/357 E.- 2019/1798 K. sayılı ilamı ile davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddi ile Mahkemece usuli kazanılmış hak kuralının ihlali mahiyetinde davalı aleyhine ilk kararda hükmedilen 2.357.578,83 TL" yi aşacak şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, taraflar vekillerince bozma ilamına karşı karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalının karar düzeltme istemlerinin reddi gerekir.
2-) Davacının faize yönelik karar düzeltme istemine gelince;
Mahkemenin 12/03/2013 tarihli ikinci kararında, alacağın yasal faizi ile tahsiline karar verildiği, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2013/9887 Esas sayılı bozma ilamında, davacı vekilinin faize ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verildiği, 11/03/2015 tarihli mahkeme kararında alacağın işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verildiği, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2016/11497 Esas sayılı bozma ilamında, bozma nedenine göre yine davacının faize ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına
hükmün, faiz yönünden davalı tarafından temyiz edilmiş olmasına rağmen "davacının faize ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına" ibaresinde sehven "davalı" yazılması gerekirken "davacı" yazıldığı görülmüştür. Karar düzeltme istemine konu son mahkeme kararında ise alacağın yasal faiz ile tahsiline karar verilmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere Mahkemenin önceki kararlarında verilen faize ilişkin farklı hükümlere yönelik temyiz istemleri, bozma nedenlerine göre inceleme dışında bırakılmış, böylece taraflar lehine usulü kazanılmış hak doğurmamıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 19/1. maddesinde "Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak, gerçek kişi olan bir tacir, işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borç adi sayılır.", 19/2. maddesinde "Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır." düzenlemeleri bulunmaktadır. Olayımızda davacı kiracı tacir olup, davanın sebebini oluşturan taşınmaz da davacının ticari faaliyetinde kullanılmak üzere kiralanmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme ticari iş niteliğinde olup alacağa ticari işlerde geçerli avans faiz oranlarının uygulanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yasal faiz uygulanması doğru değildir. O halde mahkemece verilen hükmün, alacağa avans faiz oranlarının uygulanması gerekirken yasal faiz uygulanması nedeniyle de bozulması gerekirken zuhulen sadece önceki Dairemiz ilamında belirtilen gerekçeyle bozulduğu anlaşılmakla davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile Mahkeme kararının ilk bozma gerekçesi ile birlikte yukarıda açıklanan bu gerekçelerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte yazılı gerekçeler ile davalı vekilinin karar düzeltme taleplerinin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 07/03/2019 gün ve 2019/357 E.-2019/1798 K. sayılı bozma ilamına ilave olarak Mahkeme kararının yukarıda açıklanan gerekçe ile de BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyenlere iadesine, 02/07/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.