15. Hukuk Dairesi 2014/5884 E. , 2015/2831 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı yüklenici sözleşmenin haksız olarak idare tarafından feshi nedeniyle iş bedelinin tahsilini istemiş, davalı davanın reddini dilemiş, mahkemece davanın ispat edilemediğinden bahisle reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 355 ve devamı maddelerinde öngörülen "eser" sözleşmesi ilişkisi bulunmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Davacı yüklenici vekili taraflar arasında 14.06.2010 tarihinde ... Toplum Sağlığı Merkezinin Güçlendirme Projesinin yapımının kararlaştırıldığını, idarenin usulüne uygun yer teslimi bulunmamasına karşın müvekkilinin işi tamamlayarak teslim etmesine rağmen davalı iş sahibinin 16.02.2011 tarihli yazıyla sözleşmeyi feshederek teminatlarını irat kaydettiğini, yer teslimini yapılmadığı gibi, işin kabulü noktasında da zorluklar çıkartıldığını, ... İl Özel İdaresine projenin ilk teslim tarihinin 02.09.2010 olup, binanın projelerinin olmaması ve yer tesliminin yapılmaması nedeniyle süresinde işin bitirilemediğini, ancak hazırlanan güçlendirme projeleri, tüm deney test ve teknik sonuçlar, ayrıntılı statik hesap raporları, sondajlı zemin etüt raporlarının idareye teslim edildiğini, idarece 22.10.2010 tarihinde elektrik ve mekanik tesisat projelerinin eksikliğine değinildiğini, oysa bu projelerin de 15.10.2010 tarihinde idareye teslim edilmiş olduğunu, görüşmeler sonucu statik ve teknik anlamda kabule engel olmadığı hususunda görüş birliğine varıldığını, aynı tarihte işin %90"lık kısmının hakediş dilekçesi verildiğini, ödeme yapılmayıp sözleşmenin feshedildiğini ileri sürerek sözleşme bedelinin davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı idare vekili ise cevabında, zamanaşımı def"i yanında, davacı yüklenicinin teslim süresine ilişkin sözleşmenin 9. maddesine aykırı davrandığını, davacı yüklenicinin çalışmaları bitirdiğine dair dilekçe ve projeleri sunması üzerine kontrol heyetince yapılan incelemeler ve ölçümler sonucunda mimari rölevelerin mevcut bina ölçümleri ile uymadığının tespit edildiğini, projelerin düzeltilmesinin istendiğini, ölçü eksikliği ve yanlışlıkların davalıya bildirilmesine karşın girişimlerin sonuçsuz kaldığını, statik hesaplamaların hatalı olup, zemin etüdü ve hesap parametrelerindeki uyuşmazlık ve seçilen güçlendirme çözümlerindeki gerçek dışılık ve takviye sonrası bina performans raporlarında kirişlerdeki dayanımın yetersiz olduğunun 04.02.2011 tarihli teknik raporla sabit olduğunu, feshin sözleşmeye uygun olduğunu, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, sözleşmenin feshinde davacının kusurlu bulunduğu, usulüne uygun yapmadığı işten kaynaklanan alacağı bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi bulunduğu anlaşılmaktadır. Sözleşmenin yapıldığı 14.06.2010 tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 355. maddesinde tanımlanan eser sözleşmelerinde, yüklenici yapımını üstlendiği eseri fen ve sanat kurallarına ve amacına uygun şekilde teslimini kanıtlamakla, iş sahibi ise, eserin bedelini ödemekle yükümlenmiştir. Yanlar arasında 14.06.2010 tarihli sözleşmede, ... Toplum Sağlığı Merkezinin Güçlendirme Projesinin hazırlanması işi üstlenilmiştir. Eser sözleşmesinin varlığı taraflarca da kabul edilmiştir. Uyuşmazlık sağlık merkezinin güçlendirilmesi projelerinin hazırlanması işinden kaynaklanmakta olup, projelerin tekniğine uygun yapılmadığı gerekçesiyle davalı tarafından feshedilen sözleşme bedeline yüklenicinin hak kazanıp kazanmadığı konusunda toplanmaktadır. Bu haliyle projelerin amacına ve sözleşmeye uygun olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir. HUMK"nın 275 ve HMK"nın 266. maddesinde çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınması gerekmektedir. Oysa Mahkemece Sayıştay denetçisi, hukukçu ve inşaat mühendisinden rapor alınmış ise de, projelerin teknik olarak incelenmediği gibi, bilirkişi kurulu içerisinde konunun uzmanı olan mimar bulunmadığından, bu rapora dayalı olarak hükme varılması doğru olmamıştır. Bu halde mahkemece yapılması gereken iş, HMK"nın 266. maddesinde öngörülen şekilde yeniden oluşturulacak aralarında mimarın da bulunduğu statik ve proje konusunda uzman bilirkişi heyetinden projeler ve tüm dosya incelettirilerek rapor alınmalı, itiraz olduğunda ek rapor alınarak itirazlar cevaplandırılmalı, Yargıtay denetimine uygun şekilde alınacak rapor doğrultusunda hüküm kurulmalıdır. Eksik incelemeyle ve yetersiz bilirkişi raporuyla hüküm kurulması doğru olmamış,kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.