5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/13680 Esas 2020/4021 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/13680
Karar No: 2020/4021
Karar Tarihi: 12.05.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/13680 Esas 2020/4021 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Karar, bir suçlu hakkında verilen mahkumiyet kararı ile birlikte, suça konu olan aracın iadesine karar verilmesi üzerine yapılan temyiz talebini ele alıyor. Mahkeme, aracın iadesi hükmünün uzun yargılama sürelerine ve mülkiyet haklarının ihlaline yol açabileceği gerekçesiyle bu kararın Yargıtayca denetlenmesinin gerekliliğine karar veriyor. Temyiz başvurusu, araç iadesi hükmünün yerinde olduğu gerekçesiyle reddediliyor. Ancak, mahkumiyet kararına yönelik temyizde, suça ilişkin kanun maddelerinde yapılan değişiklikler ve uygulanacak ceza miktarlarına dair düzenlemeler dikkate alındığında, yerel mahkemenin yargılama sürecini yeniden başlatarak uygulama yapması gerektiği sonucuna varılıyor. Bu kapsamda, mahkumiyet kararına yönelik temyiz başvurusu yerinde bulunuyor ve karar bozuluyor.
5607 Sayılı Kanun: Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu
13. madde: Kaçak eşyanın müsadere edilmesi
3/22. madde: Belge düzenleme, nakliye ve depolama yükümlülüklerini yerine getirmeme
5/2. madde: Yaptırımların uygulanması için öngörülen suçlar ve ilgili madde açıklamaları
7242 Sayılı Kanun: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
61. madde: Eşyanın değerinin hafif olması durumunda uygulanacak ceza indirimi
62. madde: Etkin pişmanlık uygulamasının kapsamı ve koşulları
5237 Sayılı TCK: Türk Ceza Kanunu
7. madde: Suça teşebbüs, etkin pişmanlık ve cezadan indirime ilişkin düzenlemeler
1412 Sayılı CMUK: Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu
321. madde: Bozma kararının uygulanmasına ilişkin düzenlemeler

19. Ceza Dairesi 2019/13680 E. , 2020/4021 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yerel Mahkemece, mahkumiyet hükmü ile birlikte nakilde kullanılan aracın 5607 sayılı Kanun"un 13 ve TCK"nin 54. maddelerindeki şartların gerçekleşmemesi sebebiyle iadesine karar verildiği, iade kararının nakil aracı hakkında açılmış müsadere davasının konusu olması bakımından bozma kararıyla birlikte aracın iadesi hükmünün de ortadan kalkacağı, bu durumda yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi halinde, yasa yollarının tükenmesi de dahil bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süreye mal olacağı, yasa yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması halinde bu süre zarfında şahsın aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı, bu durumun ise AİHS ek 1 Protokol 1. maddesi ve Anayasa"nın 35. maddesi ile güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı, Yargıtayca bu aşamada yapılacak denetimin söz konusu sakıncaları ortadan kaldıracağı gibi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesinin yerine getirilmesi bakımından gerekli olduğu değerlendirilerek, temyize konu mahkeme hükmü, ceza ve müsadere bakımından iki ayrı başlıkta incelenmekle;
1-Nakil aracının iadesi kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Nakilde kullanılan aracın iadesine ilişkin mahkeme gerekçesi yerinde olup katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden TEMYİZ İTİRAZLARININ REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2-Sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen ""Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir."" şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulanmasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin sanıkların mükerrir olup olmadığı gözetilerek yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 12/05/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.