Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7648
Karar No: 2015/5717
Karar Tarihi: 30.03.2015

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/7648 Esas 2015/5717 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/7648 E.  ,  2015/5717 K.

    "İçtihat Metni"

    İş Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalılar vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    I-Davacı, davalı işyerinde 2001 yılında kadroya geçmeden önceki dönem mevsimlik işçi olarak çalıştığı hizmetlerinin kıdemine sayılmadığını, 6111 sayılı Yasa ile ...ne devredildiğini, 2011-2013 yıllarını kapsayacak 3. Dönem TİS’in geçici 4. maddesi gereği önceki işyerlerinde geçen çalışmaların da davalı işyerinde geçmiş gibi kabul edileceğine dair düzenleme gereği derece ve kademelerinin tespiti ile yeni derece ve kademeleri dikkate alınarak ilk kadroya geçişlerinden itibaren TİS’den kaynaklanan ücret farkı, yıpranma primi, ilave tediye farkı, ikramiye farkı alacaklarının tahsilini istemiştir.
    Davalı ... (İl Özel İdaresi), davacıya sözkonusu hakların 2011-2013 yıllarını kapsayan TİS ile tanındığını, bu nedenle geçmişe yönelik talebinin yerinde olmadığını, derece ve kademe tespitinde hata olmadığını, gerekli ödemelerin TİS’lere göre zaten yapıldığını, davalı ..., davalının 6111 sayılı Yasa gereği Kurumlarına devredildiğini, bu nedenle 2001 yılında yapılan hata yönünden kendilerine dava açılamayacağını bu nedenle davanın husumetten reddi gerektiğini, intibak işlemlerinin devir sırasında Kurumlarınca doğru yapıldığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davacının bilirkişi tarafından hesaplanan mevsimlik işçi olarak çalıştığı dönem yönünden hak ettiği derece ve kademenin tespitine, yeni derece ve kademeye göre 5 yıllık zamanaşımı süresi dikkate alınarak alması gereken ücret farklarının davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297"nci maddesi uyarınca, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.(Hukuk Genel Kurulu-2007/14-778 E, 2007/611 K sayılı kararı).
    Somut olayda mahkemece, hüküm altına alınan alacaklar yönünden toplam rakam yazılmak suretiyle hüküm kurulmuştur. Ancak bu, usul ve yasaya aykırı bir yazım tekniğidir. Bu nedenle, mahkemece gerekirse davacıya talepleri tek tek açıklattırılıp buna göre her alacak ile ilgili ayrı ayrı hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesi gerekmektedir.
    II-Kabul şekline göre de;
    1-Taraflar arasında davacının derece kademe tespitinin doğru olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının davalı işyerinde mevsimlik işçi olarak 5 yıl 358 gün çalışmasının bulunduğu, bu çalışmaya karşılık olarak her iki yılda bir derece ve her yıl bir kademe alacağı, davacının eklenmesi gereken derece ve kademesinin 4/7 olduğu, 01.03.2011 tarihi itibariyle olması gereken derece ve kademesinin 9/18 olarak tespiti gerektiği belirtilerek zamanaşımı savunmasına göre dava tarihinden geriye doğru 5 yıl için alacak hesabı yapılmıştır. Ancak bu hesaplama tarzı hatalıdır.
    İşyerinde uygulanan TİS gereği olarak davacının tam bir yıl çalışmasının karşılığı 1 kademe, 2 yıl çalışmasının karşılığı da 1 derecedir. Davacının mevsimlik işçilikte geçen çalışma süresine göre eklenen derece ve kademe hatalıdır. Davacının eklenmesi gereken derece ve kademesi 2/6 olması gerekirken fazla belirlenmiştir. Ayrıca, davacının pozisyonunun emeklilik tarihine kadar düz işçi olması nedeniyle TİS hükümleri gereği, pozisyonun derecesinin üst sınırı 8 derece olarak belirlenmiştir. Ancak, bilirkişi tarafından 2011 yılında 9 derece olarak hesaplanması nedeniyle tüm hesaplamalar hatalı olup bu hatalı raporun hükme esas alınması da doğru olmamıştır. Derece tespitindeki hata nedeniyle hesaplamaların tamamının yeniden yapılması gerektiği açıktır.
    Yapılacak iş, öncelikle eklenecek derece kademe tespitinin, pozisyonun üst derece sınırı dikkate alınarak TİS düzenlemesi gereği 2 yılda bir derece ve her yıl bir kademe olacak şekilde tespit ettirip, buna göre alacakların hesaplanmasından ibarettir.
    2-Davacının yasal ilave tediye alacağının 4857 sayılı Yasada düzenlenen ücret alacaklarından olmadığı, bu nedenle en yüksek banka mevduat faizine değil talep dikkate alınarak yasal faiz oranını geçmemek üzere en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesi gerektiği göz ardı edilerek, yazılı şekilde karar verilmesi de hatalıdır.
    3- Ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının yıpranma primi alacağından takdiri indirim yapılmadığı ve bu hususun mahkemenin takdirine bırakıldığı bildirilmiş olup, mahkemece herhangi bir takdiri indirim yapılmadan hesaplanan meblağ hüküm altına alınmıştır.
    Her ne kadar davacı vekili talep artırım dilekçesinde, takdiri indirim yapılmasının zorunluluk olmadığı gibi davacı için haksızlık olacağını bildirmiş ise de, aynı mahkemede hükme bağlanan ve başka bir bilirkişi tarafından raporu hazırlanan birçok dosyada davacılar aleyhine olarak yıpranma prim alacağından %30 takdiri indirim yapılmış ve bu kararlar davacılar tarafından itiraz edilmeyerek bu yönüyle kesinleşmiştir. Hal böyle olunca, aynı işyerine aynı işi yapan işçiler yönünden bilirkişiye göre değişen ve birbirine zıt uygulamaların yerleşmesi uygulama birliğini ve adalet duygusunu incitecek sonuçlara sebep olacaktır. Mahkemece uygun görülecek oranda bir takdiri indirimin yapılmaması da yanlış olmuştur.
    SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalı Belediyeye iadesine, 30/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi