Esas No: 2021/36980
Karar No: 2022/21604
Karar Tarihi: 02.11.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/36980 Esas 2022/21604 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2021/36980 E. , 2022/21604 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Göçmen kaçakçılığı
KARAR
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle; temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ile temyiz sebebine göre, dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından CMK'nın 288 ve 294. maddeleri kapsamında Bölge Adliye Cumhuriyet Savcısının belirttiği hukuka aykırılık nedenleri ile CMK’nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri de gözetilerek yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
2010 yılından sonra Suriye`deki iç karışıklıklar ve çatışmalar nedeniyle yaşanan insani krizin büyümesi sonucunda 29.04.2011 tarihinde bu ülkeden Türkiye’ye yönelik ilk toplu nüfus hareketinin gerçekleştiği, ülkeye gelen Suriyelilerin önce “misafir” şeklinde tanımlandığı, Ekim 2011 tarihinden itibaren ise İçişleri Bakanlığı’nın 1994 sayılı Yönetmeliği’nin 10. maddesi gereğince “geçici koruma statüsüne” alındığı, sonrasında 30.03.2012 tarih ve 62 sayılı “Yönerge” ile Suriyelilerin “geçici koruma” altında olduğu kabul edilmiştir.
Suç tarihinden önce yürürlüğe giren 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun “Geçici Koruma” başlıklı 91 inci maddesinde; “Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir.” hükmüne yer verilirken, bu maddeye dayanılarak hazırlanan ve 22.10.2014 tarihinde yürürlüğe giren Geçici Koruma Yönetmeliğinde, “geçici koruma”; “Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak veya bu kitlesel akın döneminde bireysel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen ve uluslararası koruma talebi bireysel olarak değerlendirmeye alınamayan yabancılara sağlanan koruma” şeklinde tanımlanmıştır.
TCK’nın 79/1. maddesinde, göçmen kaçakçılığı suçunun, bir yabancının yasal olmayan yollardan ülkeye sokulması, bir yabancının yasal olmayan yollardan ülkede kalmasına imkan sağlanması veya bir Türk veya yabancının yasal olmayan yollardan yurt dışına çıkmasına imkan sağlanması, biçimindeki seçimlik hareketlerden biriyle işlenebileceği düzenlenmiştir. Yasal olmayan yollardan ülkeye giren bir düzensiz göçmenin, ülkede kalmasına imkan sağlanması durumunda anılan Kanun maddesine göre, göçmen kaçakçılığı suçu oluşacak ise de, suç tarihinden önce geçici koruma statüsüne hak kazanan ve bu suretle düzenli hale gelen göçmenlerin, ülkede kalmasına imkan sağlanmasında atılı suçun unsurları oluşmayacaktır.
Kaçak göçmenler ifadelerinde “....ülkeye önceden kaçak yollarla girdik, amacımız Avrupa’ya gitmekti, Almanya’ya gidemeyeceğimizi anlayınca bir kaçakçıyla anlaşıp, Türkiye’ye kaçak yolla geri döndük, anlaştığımız kaçakçı ülkeye girişimizi sağladıktan sonra sanık ...’e, bunları otogara götür, dedi, biz bu kişiye 120 Euro verdik, o da taksiciyi aradı, taksici olan sanık ... bizi alıp, otogara doğru yola çıktık...” biçiminde beyanda bulunmuşlardır. Dosya kapsamına göre, sanıkların, kaçak göçmenlerin yurt dışına çıkarılması eylemine iştirak ettiğine dair bir delile ulaşılamamıştır.
Bu açıklamalar ışığında, sanıkların, yasa dışı yolla Türkiye’ye giriş yapan Suriyeli göçmenleri ülke içinde taşıma biçimindeki eylemlerinde, göçmenlerin Suriyeli olması, sanıkların atılı suçlamayı reddetmesi karşısında, 30/03/2012 tarihli Yönerge” hükümleri ve sonrasında yürürlüğe giren 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ile bu Kanunun 91. maddesine dayanılarak hazırlanan Geçici Koruma Yönetmeliğindeki “geçici koruma” statüsünün içeriğine dair düzenlemeler de dikkate alındığında, suç tarihinden önce Suriyeli göçmenlerin Göç İdaresi tarafından geçici koruma altına alınıp alınmadıkları araştırılarak, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi, geçici koruma statüsüne sahip iseler atılı suçun oluşmayacağı, geçici korumaya tabi olmamaları halindeyse sanıklar açısından atılı suçun oluşacağı kabul edilerek karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve Bölge Adliye Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın, 28/02/2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik CMK'nın 304/2. maddesi gereğince, ... Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesi'ne gönderilmesine, 02/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.