10. Hukuk Dairesi 2020/6369 E. , 2021/2080 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, iş kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilamda belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; mahkemece 13/12/2011 tarih ve 2007/970 Esas, 2011/873 Karar sayılı ilk karar ile davalı ... yönünden idari yargının görevli olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine, diğer davalı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verildiği, hükmün davacılar vekili ve davalı ... İnş. Tic. ve San. A.Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesi’nin 05/04/2012 tarih ve 2012/4196 Esas, 2012/5289 Karar sayılı kararı ile “işverenin kusurunun bulunmadığı, kendisinden beklenen özeni gereği gibi yerine getirdiği, kazanın meydana gelmemesi için alacağı bir önlemin bulunmadığı, pilotaj hatasının da kusursuz sorumluluğun tüm halleri için gerekli illiyet bağını keseceği göz ardı edilerek davanın reddi yerine yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu” gerekçesi ile ilk derece mahkemesi hükmünün bozulduğu, mahkemece bozma ilamına direnildiği, direnme kararının davalı ... İnş. Tic. ve San. A.Ş. vekilince temyiz edildiği, direnme kararının Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/02/2014 tarih, 2013/586 Esas, 2014/95 Karar sayılı kararı ile pilotun üçüncü kişi olduğu ve pilotaj hatasının da sorumluluğun tüm halleri için gerekli illiyet bağını keseceği gözetilmek suretiyle mahkemece, öncelikle maddi olguya ilişkin tüm deliller toplanarak, dinlenen tanık beyanları da gözetilmek suretiyle uçak kazasının oluşumuna ilişkin maddi olguların eksiksiz biçimde saptanması, sorumluluğu gerektiren her koşulun, kendi özelliği çerçevesinde araştırılıp irdelenmesi ve sonrasında, zararlandırıcı olayın uçak kazası sonucu meydana geldiği gözetilmek suretiyle özellikle havacılık ve uçak mühendisliği, işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzmanlarından oluşturulacak üç kişilik bilirkişi heyetinden, İş Kanunu"nun 77.maddesinin öngördüğü koşullar da gözetilerek olayın niteliğine göre işverenin alması gerekli veya alabileceği önlemlerin olup olmadığı, varsa bunlardan hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar belirtilerek, işverene atfedilebilecek bir kusur veya üçüncü kişi olarak pilot hatasının bulunup bulunmadığı hususları ile, olayda mevcut ise kusurun aidiyeti ve oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirleneceği bir rapor alınıp irdelenerek, sonucuna göre karar verilmesi“ gerektiğinden bahisle bozulduğu, mahkemece direnme kararı doğrultusunda kusur raporları alınıp sonuç olarak davalı ... yönünden idari yargının görevli olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine, davalı işveren ... İnş. Tic. ve San. A.Ş"nin kazanın meydana gelişinde kusuru bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, sigortalının ölümü ile sonuçlanan olayda davalı işveren yönünden illiyet bağının kesilip kesilmediği, dolayısıyla işverenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının yöntemince kanıtlanıp kanıtlanmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davanın Yasal dayanağı; zararlandırıcı sigorta olayının meydana geldiği 09/01/2007 tarihinde yürürlükte bulunan 4857 sayılı İş Kanunu"nun 77’nci maddesidir.
4857 sayılı Kanun"un 77. maddesi uyarınca, işverenler iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumluluklar konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar. Anılan madde ile, işverenlere, işçi sağlığı ve iş güvenliği kavramından kapsamlı olarak, her türlü önlemi almak yanında, bir anlamda objektif özen yükümlülüğü de öngörülmektedir. Bu itibarla işverenin, mevzuatın kendisine yüklediği tedbirleri, işçinin tecrübeli oluşu veya dikkatli çalıştığı takdirde gerekmeyeceği gibi bir düşünce ile almaktan sarfınazar etmesi kabul edilemez.
Diğer taraftan, işçilerin beden ve ruh sağlığının korunmasında önemli olan yön, iş güvenliği tedbirlerinin alınmasının hakkaniyet ölçüleri içinde işverenlerden istenip istenemeyeceği değil, aklın, ilmin, fen ve tekniğin, tedbirlerin alınmasını gerekli görüp görmediği hususlarıdır. Bu itibarla işverenler, mevzuatın kendisine yüklediği tedbirleri, işçilerin tecrübeli oluşu veya dikkatli çalıştığı taktirde gerekmeyeceği gibi düşünceler ile almaktan çekinemeyeceklerdir. Çalışma hayatında süre gelen kötü alışkanlık ve geleneklerin varlığı da, işverenlerin önlem alma ödevini etkilemez. İşverenler, çalıştırdığı sigortalıların bedeni ve ruh bütünlüğünü korumak için yararlı her önlemi, amaca uygun biçimde almak, uygulamak ve uygulatmakla yükümlüdürler
Tazminat davalarının özelliği gereği İş Kanunu"nun 77. maddesinin öngördüğü koşullar gözönünde tutularak ve özellikle zararlandırıcı olayın niteliğine göre, İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğinin ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, zararlandırıcı sigorta olayı yönünden alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelenmek suretiyle işveren ve işçi yönünden kusurun aidiyeti ve oranı, olayın meydana gelmesinde üçüncü kişinin eyleminin bulunup bulunmadığı hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalıdır.
Somut olayda, mahkemece alınan bilirkişi kusur raporları arasında yargılamaya konu kaza olayına ilişkin olarak düzenlenmiş en detaylı bilirkişi kusur raporu olan 05/04/2017 tarihli raporda; dosyadaki bilgilere göre kazanın oluşumunda hava trafik uygulamalarının neden olabileceği değerlendirilmekle birlikte asıl nedenin plotaj hatasından mı yoksa uçuşu kontrol eden birimlerin ihmal veya hatasından mı kaynaklandığının belirlenemediği, bu yönden hava trafik ve konuşma kayıtlarının kendisinin incelenmesi gerektiğinin, söz konusu kayıtların uluslararası sivil havacılık kuralları gereği korunması gereken Balad Havaalanı hava trafik işletimini yapan ABD makamlarından istenip istenmemesinin takdirinin mahkemeye ait olduğunun belirtildiği, yine inceleme konusu kazanın nedeninin belirlenebilmesi için Irak Sivil Havacılık Makamı Uçuş Emniyet Dairesi"nin 31/12/2007 tarihli ve 12/36 sayılı Nihai Kaza Raparu"nun tam ve eksiksiz örneğine, kaza incelemesini yapan Irak, Moldovya ve ABD makamlarında bulunması gereken hava aracı kazasına iliişkin bilgi ve belgelere, ..."nde bulunan, hava aracına ilişkin (hava aracına verilen uçuş izni dahil) tüm bilgi ve belgelere, Ulaştırma Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı"nın 28/07/2008 tarihi ve B.11.0.ATKB.006./664.01/1006-433 sayılı raporunun tam ve eksiksiz bir örmeğine, davalı ... İnş.Taah.Tic, ve San. İth. ve İhr. A.Ş. tarafından hava aracına yapılan yüklemenin ayrıntılı bilgilerine gereksinim olduğuna işaret edildiği görülmektedir. Mahkemece bu eksiklikler giderilip yeni bir kusur raporu alınmaksızın, kazanın oluşumunda davalı işveren ... İnş. Tic. ve San. A.Ş’nin kusuru bulunmadığından bahisle adı geçen davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş, 05/04/2017 tarihli bilirkişi kusur raporunda belirtilen eksiklik bilgi ve belgeler ikmal edildikten sonra anılan raporu düzenleyen aynı heyetten yeniden kusur raporu alınarak oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 23/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.