Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/3792 Esas 2019/5291 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3792
Karar No: 2019/5291
Karar Tarihi: 16.10.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/3792 Esas 2019/5291 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, mirasçısı olduğu taşınmazların mirasbırakanın gelini olan davalıya muvazaalı bir şekilde satıldığını iddia ederek tapu kayıtlarının iptaliyle adına tescilini istemiştir. Davalı ise taşınmazların kendisine mirasbırakanın temlik ettiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi davayı reddederken, istinaf mahkemesi davaya karar verilmesini istemiş ve davacı lehine karar verilmiştir. Ancak davalı vekili tarafından yapılan temyiz başvurusunda, davacı tanık bildirmediği için muvazaa iddiasının usulen kanıtlanamadığı sonucuna varılmıştır. Sonuç olarak, davacının temyiz itirazı reddedilmiştir.
6100 sayılı HMK'nun 190. maddesi ve 4721 sayılı TMK'nun 6. maddesi'ne göre herkes iddiasını ispatla mükelleftir.
1. Hukuk Dairesi         2019/3792 E.  ,  2019/5291 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, mirasbırakan ...in 949 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlarını gelini olan davalı ..."ye satış suretiyle devrettiğini, mirasbırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığı gibi davalının da alım gücünün bulunmadığını, işlemin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile adına tescilini istemiştir.
    Davalı, mirasbırakanın sağlığında tüm çocuklarına bir kısım taşınmazlarını devrettiğini, eşi ...in işini idare etme ve malına sahip çıkma konusunda maharetli olmaması sebebiyle dava konusu taşınmazların kendisine temlik edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, mirasbırakanın mirasçılar arasında paylaştırma kastı ile hareket ettiği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "... davalı ... miras bırakanın yasal mirasçısı olmadığı gibi, miras bırakan tarafından davalıya temlik edilen taşınmazların mirasçısı oğlu ..."in miras hakkına istinaden temlik edildiği yönündeki savunmasına itibar edilmesi halinde de, mirasbırakan tarafından her ne kadar çocukları ..., ..."a da taşınmaz temlik etmiş ise de, diğer mirasçıları eşi... ile oğlu ..."e herhangi bir taşınmaz temliki yapılmadığından, miras bırakanın sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yaptığının kabulü mümkün değildir.." gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek ilk derece mahkemesinin hükmü ortadan kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiş; anılan kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairece, “... Davalı ..., mirasbırakanın sağlığında tüm mirasçılarına taşınmaz bıraktığını savunmuş ise de, mirasbırakanın oğlu ve davalının eşi olan Ahmet sağ olup, davalı ... mirasçı olmadığından denkleştirme savunmasına itibar edilemeyeceği gibi mirasbırakan tüm mirasçılarına taşınmaz temlik etmediğinden denkleştirmenin de olmadığı açıktır. Ne var ki, 6100 sayılı HMK"nun 190. maddesi ile 4721 sayılı TMK"nun 6. maddesi uyarınca herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Somut olaya gelince; temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu ileri sürülerek eldeki dava açılmış ise de, davacı tanık bildirmemiş dosyadaki delillerle de temlikin muvazaalı olarak mal kaçırma kastı ile yapıldığı iddiası usulen kanıtlanabilmiş değildir. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş; Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-


    Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, davacıdan harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 16/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.