Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/22638
Karar No: 2013/10385

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/22638 Esas 2013/10385 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/22638 E.  ,  2013/10385 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili; davacının davalıya ait iş yerinde 08.02.2007-22.08.2011 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesini bır kısım alacaklarının ödenmemesi nedeniyle haklı olarak feshettiğini, hafta tatilleri ile ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığını, fazla çalışma yaptığını,alacak ve tazminatlarının ödenmediğini ileri sürerek, ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan faizleriyle birlikte tahsilini istemiş, taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah ederek artırmıştır.
    Davalı vekili; davacının istifa ettiğini, iş akdini tek taraflı olarak ve herhangi bir haklı gerekçe göstermeksizin ve ihbar şartına uymaksızın kendisinin feshettiğini, kıdem ve ihbar tazminatlarını talep edemeyeceğini, ücret alacağı bulunmadığını, şirkette fazla mesai, bayram çalışması ve hafta sonu çalışması olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacının, davalıya ait işyerinde servis şoförü olarak 28.02.2007-22.08.2011 tarihleri arasında çalıştığı, iş akdinin işçi tarafından alacaklarının ödenmemesi veya geç ödenmesi nedeniyle haklı olarak feshedildiği, davacının kıdem tazmunatına hak kazandığı, iş akdini kendisi feshettiğinden ihbar tazminatının reddi gerektiği, fazla çalışma yaptığı, hafta tatillerinde ve genel tatil günlerinde çalıştığı gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı yasal süresi içinde taraflar temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı, kıdem tazminatı dışındaki alacaklara hangi tarihlerden itibaren faiz uygalanması gerektiği hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 46. maddesinde işçinin, tatil gününden önce aynı yasanın 63. maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla yedi günlük zaman dilimi içinde 24 saat dinlenme hakkının bulunduğu açıklanmıştır. İşçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46. maddenin 2. fıkrasında ifade edilmiştir.
    2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 3. maddesine göre hafta tatili Pazar günüdür kural bu şekilde olmakla birlikte, işçiye Pazar günü dışında hafta tatili izni kullandırılması mümkündür.
    Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, hafta tatilinde çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.
    Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
    Hafta tatili çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Somut olayda, Mahkemece, davalı işyerinde 2011/1-10. aylarda çalıştığını beyan eden davacı tanığının beyanına göre ayda iki hafta sonu çalıştığı kabul edilmiş ise de, iki davacı tanığı dinlendiği, işyerinde 2004-2010 yılları arasında çalıştığını beyan eden tanığın, hafta tatili kullandıklarını, beyanı hükme esas alınan diğerinin ise ayda iki hafta tatili kullandıklarını beyan ettiği, davalı tanıklarının bu konuda beyanları olmadığı anlaşılmış olup, hafta tatillerinde çalışma olduğuna ilişkin yazılı belge bulunmadığı, tanık beyanlarınında birbirleriyle çelişkili olduğu dikkate alınarak, bu talebin reddi yerine kabulüne dair yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
    Öte yandan, davacının 26.08.2011 tarihinde, haklı nedenle iş akdini feshettiğini, alacaklarının ödenmediğini belirterek fazla çalışma, bayram çalışması, hafta tatili ücreti ile kıdem ve ihbar tazminatının 5 gün içinde ödenmesini istediği, işverenin 13.09.2011 tarihinde iş akdinin istifa ile son bulduğunu, davacının alacağı olmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır. Bu na göre,işveren 13.09.2011 tarihinde kıdem tazminatı haricindeki alacak ve tazminatlar yönünden temerrüde düşürülmüş olup, faizlerin 13.09.2011 tarihinden itibaren işletilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile dava ve ıslah tarihlerinden itibaren işletilmesi bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.05.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi