10. Hukuk Dairesi 2010/15552 E. , 2012/3404 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, davacının davalıya ait market işyerinde, 15.9.2001-15.4.2005 tarihleri arasında sürekli çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği üzere davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın geçici 7/1. maddesi hükmünde, sigortalılık sürelerinin tabi oldukları Kanun hükümlerine göre değerlendirilirler” düzenlemesinin yer alması ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı karşısında davanın yasal dayanağının 506 sayılı Kanun,giderek 79. madde olduğu kabul edilmelidir.
Her türlü delil ile kanıtlanabilecek hizmet tespiti davalarında; öncelikle iddia edilen dönemde böyle bir işyerinin faal olup olmadığının araştırılmalı,işveren nezdindeki çalışmayla ilgili belgeler getirtilerek, sigortalının imzasını içerenler yönünden imzasının kendisine aidiyeti sigortalı tarafından kabul edilenler ile inkar edilip de aidiyeti ehil bilirkişi incelenmesiyle saptananlardan yine sigortalıca hata-hile-ikrah durumu ispat edilemeyenler bakımından, işbu yazılı belgelerin aksi aynı değerdeki yazılı delillerle kanıtlanmalı, kayıtlarda gözükmeyen çalışmaların neden kayıtlara geçmediği yöntemince araştırılmalı, yazılı belge ibraz olunmayan çalışma süreleri yönünden bordro tanıkları ile aynı yörede komşu ve benzeri işleri yapan işverenler ve bunların çalıştırdıkları kişilerin bilgilerine başvurulmalı, tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde işyerinin kapasitesi ve niteliği nazara alınmalıdır.
Davaya konu somut olayda, davacı vekilinin, mahkemenin red gerekçelerinden biri olarak dayandığı imzalı belgelerdeki (iş sözleşmesi, iş talep formu, işe giriş bildirgesi, ücret bordroları) imzaların hiçbirinin müvekkiline ait olmadığı yönündeki
beyanı dikkate alınmamaış, bu hususta yöntemince imza incelemesi yaptırılmamıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Hakimin davayı aydınlatma ödevi" başlıklı 31. maddesi ile 144. maddesi kapsamında, davacı tarafı dinleyip, davaya konu çalışmanın geçtiği şubelerin adresleri tereddüte yer bırakmayacak şekilde saptandıktan sonra,davaya konu dönemde, marketin davacının çalıştığı şubede (şubelerde) kullanılan yazar kasa ruloları getirtilip incelenmemiştir. Dinlenen bordro tanıklarının çelişik sayılabilecek beyanları dikkate alındığında, davalı şirkete ait tescilli işyerlerinin ve/ veya şubelerinin birden fazla olup olmadığı belirlenmeli, gerektiğinde çalışılan yerden değil, başka işyerinden bildirimlerin de olabildiği gerçeği karşısında, varsa dinlenmeyen bordro tanıklarının ve tanık .... beyanında adı geçenlerin beyanlarına başvurulmalıdır.
Mahkemenin yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre sigortalılık süresi hakkında karar vermesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.